Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Özel'e sert sözler: Hiç mi yüzün kızarmadı!
Ankara'da 'AK Parti Kadın Kolları Genel Merkez AR-GE Başkanlığı Teşkilat Akademisi Liderlik Okulu Kamp Programı'nda konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'i sert sözlerle eleştirdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara'da "AK Parti Kadın Kolları Genel Merkez AR-GE Başkanlığı Teşkilat Akademisi Liderlik Okulu Kamp Programı"nda konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın gündeminde ana muhalefet partisi vardı.
ERDOĞAN'DAN ÖZEL'E: ALMANYA'YA AK PARTİ'Yİ ŞİKAYET ETMEYE GİTTİ
Konuşmasında CHP Genel Başkanı Özgür Özel'i eleştiren Erdoğan, “Türkiye'nin onurunu, ülkemizin saygınlığını, milletimizin izzetini ve itibarını korumakta zafiyet göstermeyeceğiz. Herkes bilsin ki bu kadro, alkış almak için müstevliler karşısında eğilen bir kadro değildir. Bu kadro kendi ülkesini süklüm püklüm bir halde yabancılara ve yabancı basın kuruluşlarına şikayet eden bir kadro değildir. Özgür neredeydi? Almanya'da. Ne yapmaya gitti? AK Parti'yi şikayet etmeye. Bizim böyle bir derdimiz yok." ifadelerini kullandı.
ATATÜRK'ÜN TELGRAFINI HATIRLATTI
CHP'nin Batı'ya hoş görünmek için şekilden şekle girdiğini söyleyen Erdoğan, Atatürk'ün TBMM'nin açılmasıyla ilgili çektiği telgrafı hatırlattı.
Erdoğan konuşmasında şu sözlere yer verdi:
"İstiklal Marşı'mızda gururla ne diyoruz? Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım. Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım. Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım. Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım. Evet, biz işte böyleyiz. Bu ruhu taşıyoruz. Bu ruhla yaşıyoruz.
Şunu da üzülerek söylemek durumundayım. Kuvayı milliyeciyiz deyip Batı'ya hoş görünmek için şekilden şekle girenler, elbette bizim özgüvenimizi anlayamaz. Çıkarları ve siyasi ikballeri için güç odaklarına bel bağlayanlar, bizim dik ve dirayetli duruşumuzu anlayamaz.
Bakın, onlar şu önemli telgrafın ne manaya geldiğini anlayamaz. Şu okuyacağım telgraf çok ama çok önemli. Bugün bilhassa güncel tartışmalara ışık tutması için Türkiye'nin nasıl kurulduğunu, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin nasıl açıldığını, bu ülkenin hangi temeller üzerine inşa edildiğini bilmeyenlere, 1920 tarihli şu telgrafı özetleyerek ve sadeleştirerek bir kez daha hatırlatmakta fayda görüyorum.
"Telgraf. Çok ivedi. Ankara, 21 Nisan 1920.
Kerim olan Allah'ın izniyle Nisan'ın 23. günü, cuma günü, cuma namazını müteakip Ankara'da Büyük Millet Meclisi açılacaktır. Büyük Millet Meclisi'nin açılış gününü cumaya denk getirmekle bu mübarek günün bereketinden istifade edilecektir. Açılıştan önce bütün mebuslarla Hacı Bayram-ı Veli Camii'nde cuma namazı kılınarak Kur'an-ı Kerim'in nuru ve peygambere salavattan feyz alınacaktır. Namazdan sonra lihye-i saadet ve Sancak-ı Şerif taşınarak Meclis binasına gidilecektir.
Bugünden itibaren Ankara vilayet merkezinde Kur'an-ı Kerim hatmi ve Buhari-i Şerif okunmasına başlanacak ve Kur'an hatminin son bölümü, hayırlı, uğurlu olması için cuma namazından sonra Meclis binası önünde tamamlanacaktır. Yaralı ve kutsal vatanımızın her köşesinde aynı şekilde bugünden itibaren Buhari ve Kur'an hatmi okunarak cuma günü ezan-ı Muhammedi'den evvel minarelerde salavat-ı şerife irad edilecektir.
Meclisin açılışından dolayı her tarafta, cuma namazından evvel münasip surette Mevlid-i şerif okunacaktır. Cenab-ı Hak'tan muvaffakiyet niyaz olunur.
Heyet-i Temsiliye namına Mustafa Kemal."
ÖZGÜR ÖZEL SAYGISIZLARIN AVUKATLIĞINI ÜSTLENDİ
Konuşmasında, "Elhamdülillah, Müslümanız, Muhammed ümmetindeniz. 1000 yıldır i'lay-i kelimetullah'ın sancaktarlığını yapan Türk milletindeniz." diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kardeşlerim, evet, bu ülkeyi kuran esas irade budur. Türkiye, işte bu telgrafta vücut bulan hassasiyetleri korumak, yaşatmak, yüceltmek, her türlü saldırı karşısında bu değerleri muhafaza ve müdafaa etmek niyetinde de istikbale güçlü bir şekilde taşımak için kurulmuştur. İslam'la müşerref olduğumuz günden beri kurulan devletlerimizin üzerinde yükseldiği değerler manzumesi işte bunlardır. Elhamdülillah, Müslümanız, Muhammed ümmetindeniz. 1000 yıldır i'lay-i kelimetullah'ın sancaktarlığını yapan Türk milletindeniz." dedi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in Hz. Muhammed'in karikatürünün yapılmasıyla ilgili yaptığı konuşmayı eleştiren Erdoğan, "Şimdi değerli kardeşlerim, CHP Genel Başkanı Özel'e, sözde karikatür üzerinden Peygamber Efendimize saygısızlık eden müptezellerin avukatlığını üstlenmeden önce bu telgrafı tekrar tekrar okumasını tavsiye ediyorum. Dün çıkmış, alçaklığı masum göstermek uğruna akla ziyan argümanlar öne sürüyor. Utanmadan, sıkılmadan gerçekleri çarpıtmak için 40 dereden su getiriyor. CHP Genel Başkanı'na sadece şunu söylüyorum. Milyonların gördüğü hakareti, rezilliği, provokasyonu sen göremiyorsan sorunu başkasında değil, kendinde ara." ifadelerini kullandı.
'O SAÇMA SAPAN CÜMLELERİ KURARKEN HİÇ Mİ YÜZÜN KZARMADI!'
Özgür Özel'in Ekrem İmamoğlu'na "diyet borcu" olduğunu ve bu sebeple yolsuzlukları savunduğunu kaydeden Erdoğan, "Özgür, git bir göz doktoruna görün. Hadi yolsuzlukları, hırsızlıkları, sahtekarlıkları, belediyeleri saran rant ve rüşvet düzenini diyet borcundan dolayı savunuyorsun. Peki, bu küstahlığı niçin savunuyorsun? Haramilere canlı kalkan oluyorsun da hadsizlere niçin sahip çıkıyorsun? O saçma sapan cümleleri kurarken hiç mi yüzün kızarmadı? Böyle hassas bir konuda kendini rezil rüsva ederken hiç mi "Ben ne yapıyorum?" diye sormuyorsun? Allah aşkına sen ne zaman bu ülkenin ana muhalefet partisinin genel başkanı gibi davranmayı öğreneceksin? Aslında bu izansızlığın, bu akıl tutulmasının sebebi bellidir. Maalesef bu zat siyasete, milletin baktığı yerden bakmıyor. Ne yaptığını, kime ve neye hizmet ettiğini hesap edemiyor. Dün de söyledim, CHP'nin çok ciddi bir siyasi kıble sorunu var." dedi.
'CHP DÜMENİ KİLİTLENMİŞ GEMİ MİSALİ SÜRÜKLENİYOR'
CHP'nin sürüklendiğini kaydeden Erdoğan, konuşmasının devamında şu ifadeleri kullandı:
"CHP, sadece belediye soyguncularının değil, daha vahimi milletten kopuk marjinallerin, yüzü maskeli provokatörlerin, ağzı bozuk sokak eşkıyalarının da oyuncağı haline gelmiştir. CHP tek başına karar alma ehliyeti olmayan bir şahsın ve şürekasının elinde giderek marjinalleşmekte, Türk siyasetini enfekte eden söylemlerin merkez üssüne dönüşmektedir. Türkiye'nin ana muhalefet partisi şu an yönetilmiyor. Dümeni kilitlenmiş gemi misali sürükleniyor. Aklı başında olan herkes bu gerçeği görmekte.
Özgür Özel'in girdiği yol, çıkmaz sokaktır. Gerilim, nefret, hakaret ve kutuplaştırma siyasetiyle Türkiye'de acıdan ve pişmanlıktan başka varılacak hiçbir yer yoktur. Şundan hiç kimsenin şüphesi, endişesi olmasın. Bu millet basiret ve feraset sahibi bir millettir. CHP'nin sorumsuz ve şuursuz yöneticilerin çekmek istediği tuzağa evvelallah düşmeyecektir. AK Parti olarak bizim samimi dileğimiz, ülkemizin ana muhalefet partisinin kendisini süratle toparlaması, rotasını bulması ve Ankara merkezli siyaset yapmasıdır."
Bakmadan Geçme





