Edinilen bilgilere göre, Muğla'nın deniz turizmi açısından en önemli bölgelerinden biri olan Göcek'te, 1. Derece Doğal Sit Alanı ve 1. Derece Kültürel Sit Alanı olan Martı Koyu'nda işgal faaliyetleri yürütülüyor. Bu iddialar arasında en çok şaşırtan nokta ise, işgal faaliyetlerini yürüten isimlerin bölge halkına siyasi bağlantıları olduğunu iddia ederek üstünlük kurması ve güven kazanmaya çalışması.

KOYLARDAKİ SORUNU CUMHURBAŞKANINA ANLATMADAN HAREKETE GEÇMİŞ...

Şok eden iddiaların sahibi ve 120 yılı aşkın süredir ailesi Martı Koyu'nda yaşayan ve kendisi de 41 yıldır koyun sakini olan Ahmet Çoban (41), bölgede yapılan çalışmaları ve tahribatı gazetemize anlattı. Çoban'ın konuşmasında dikkat çeken bir diğer ayrıntı ise, geçtiğimiz aylarda Fethiye ve koyları hakkında Fethiye Ticaret Odalarını sert bir dille eleştiren Özkan Kılavuz'un da yer alması oldu. Dalaman Turizm Kalkınma Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı olan Kılavuz, koyların tek bir yerden yönetilmeye çalıştığını ve kendilerinin bunu değiştireceklerini söylemişti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Turizm Bakanına  koylarla ilgili sorunu anlatacaklarını, yasal sorunları dile getireceklerini ve bu durumu çözeceklerini iddia eden Kılavuz, Dalaman Koyları'nı Dalamanlıların dizayn edeceğini belirtmişti. 

Martı Koyu'nda yaşayan bölge vatandaşlarından Ahmet Çoban'ın (41) iddialarına göre;

Siyasi bir isme yakınlığı olduğunu dile getiren Yasin Köprülü ve beraberinde bulunan Dalaman Turizm Kalkınma Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Özkan Kılavuz, İbrahim isimli bir şahıs ve  birkaç diğer isimden oluşan grup, bölgede yaşayan vatandaşların arazilerinin zilliyet haklarını "Size tapu ve para vereceğiz, arazilerinizin tapularının çıkartılmasına yardım edeceğiz, 2021 yılının Nisan ayında tapunuz çıkmış olacak." iddiasıyla ellerinden almış. Bununla da kalmayıp özellikle yaşlı vatandaşlara para aldıklarına dair imza da attırılmış. Bu şekilde kendi kardeşlerinin ve annesinin de arazilerinin ellerinden alındığını iddia eden Çoban, bu duruma karşı çıkan ve hakkını arayanların ise bu şahıslar tarafından tehdit edildiğini ve yasal mücadele başlatmak isteyenlerin üzerine gidildiğini ifade etti. 

"DENİZ YOLUYLA İŞ MAKİNALARI GETİRİLEREK, ÇEVREYE VE TARİHİ YAPILARA ZARAR VERİLDİ"

Açıklamalarına devam eden Ahmet Çoban, yaklaşık 2 ay önce Martı Koyu'na iş makinaları ve dozerlerin deniz yoluyla getirilerek tarihi ve doğal kalıntıların talan edildiğini ve tarihi kuyuların kapatıldığını belirtti. Çevreci vatandaşların yetkili mercilere şikayetleri üzerine talan çalışmalarının durdurulduğunu ancak Martı Koyu'nda sakız ağaçlarına ve tarihi kalıntılara, kuyulara verilen hasarın kötü olduğunu belirtti. Martı Koyu'nda dozerler haricinde 25-30 civarında işçinin de çalışmalara katıldığını ifade eden Çoban, bölgedeki sakız ağaçlarının da kesildiğini ve bu durumdan tüm çevrecilerin üzüntü duyduğunu ifade etti.

"DALAMAN ORMAN İŞLETME MÜDÜRLÜĞÜ, ŞİKAYETİMİZDEN SONRA ÇALIŞMALARI DURDURARAK İŞ MAKİNALARINI BAĞLADI"

Martı Koyu'ndaki "yıkıcı" çalışmaları görüntülemek isteyen diğer vatandaşlar ve gazetecilere fotoğraf çektirilmediğini ve bölgeden uzaklaştırılmak istendiğini belirten Ahmet Çoban, bölgede yapılan çalışmaları Dalaman Orman İşletme Müdürlüğü'nü arayarak şikayet ettikleri ve bunun sonucunda, Orman İşlet Müdürlüğü tarafından gönderilen personelin koylardaki çalışmaları durdurarak tutanak tuttuğunu ve iş makinalarını bağladığını söyledi. Orman İşletme Müdürlüğü'ne bağlı personelin, çalışmaların başında olan şahıslara bölgenin Sit Alanı olduğunu, bu tarz bir çalışma yapılamayacağını söylediğini ifade etti.

"JANDARMAYA ŞİKAYET ETMEMİŞ OLSAK, BU İNSANLAR BİZİ İNDİREBİLİRLERDİ"

Martı Koyu'nda yapılan çalışmaları Dalaman Orman İşletme Müdürlüğü'ne şikayet ettikleri için, "Koy İşgali" girişiminde bulunan grupta yer alan İbrahim isimli şahısın kendisini ve beraberindekileri tehdit ettiğini ifade eden Ahmet Çoban, tehditlerden sonra Jandarmaya giderek şikayetçi olduklarını söyledi. 

Açıklamasına devam eden Çoban, "Ondan sonra, birkaç defa daha yine gelindi gidildi. Jandarmaya olan şikayetimiz olmamış olsaydı belki bugün bizi bir yerde indirebilirlerdi. Bizim kaldığımız yer öyle lüks bir bina değil, çadırda kalıyorum ben. Bir saçma sıksa adam orada kalırsın. Dışardan botla geçerken sıksa... Bunu belirttiğimiz için çok şanslıyız Jandarmaya. O yüzden bu kanunda bulunduğumuz için onlar bu şekilde gelemediği için çok şanslıyız. Ama bu olmasa kesin yaparlardı."

MAZBATASINI ALAN  DALAMAN BELEDİYE BAŞKANI DURMUŞ'TAN İLK AÇIKLAMALAR MAZBATASINI ALAN  DALAMAN BELEDİYE BAŞKANI DURMUŞ'TAN İLK AÇIKLAMALAR