4 yıldır ESKA sitesinde oturduğunu ifade eden Kadir Tuğrul, “Ben kebapçı Kadir Usta. 396-A'da oturuyorum. Geçen gün başımıza bir mevzu geldi. Bahçemde bahçe malzemelerim çalınmış. Yönetimi yani Ö. Z.’yi arayıp söyledim. ‘Bahçemden malzemelerim çalınmış. Sitemizde bu kadar güvenlik var, bunların bir önlemini alın’ dedim. Ağzımdan polis kelimesi kesinlikle çıkmadı! Aradan 1-2 saat geçti, eve olay yeri inceleme ekibi gelmiş. Oğlum bana telefon edip ‘baba hayırdır’ diye sordu. Polis memurunun numarasını alıp aradım. Memur, “Şikayetiniz varmış, bahçe malzemeleriniz çalınmış” dedi. “Ben bu evi eşyalı aldım, İstanbul'daki evimin eşyasını getirdim, 8A’daki dairemin eşyalarını getirdim. Evimde eşyadan bol bir şey yok. Benim derdim bahçe malzemesi değil, benim derdim güvenlikli sitede güvenliğe bu kadar para ödüyoruz. Evimden, bahçemden nasıl malzemem çalınabilir? Benim derdim bu! Polislere şikayetçi olmadığımı söyledim" şeklinde konuştu.

Daha sonra Ö. Z.'nin kendisini aradığını iddia eden Tuğral, “Kadir ustam sen devletin memuruyla oynuyor musun?” dedi. “Ben senden memur istemedim ki! Ben güvenliğimiz var, evimizde huzurla oturamıyoruz” dedim. “Ben de sizin hakkınızda soruşturma yaptıracağım” dedi. “Ne için soruşturma yaptıracaksınız” dedim. “Sen kimsenin bahçene girmesini istemiyorsan sen de kimsenin bahçesine girmeyeceksin” diye konuştu. “Benim kimsenin bahçesiyle bir işim yok ki” dedim.

Ö. Z.'nin, kendisinin, evinin bitişiğindeki Vakıfbank'a ait evi kullandığını söylediğini öne süren Tuğral, “Ben bankanın evini kullanmıyorum. Bankanın evi çok kötü bir halde, dağ başında yaşıyoruz. Fare, börtü, böcek, nem var. Ben kendi çabalarımla orayı temizledim, badanasını yaptırdım. Neticede evime bitişik. Kapı penceresini de ESKA’nın orijinal kapı penceresiyle değiştirdim. Ev orada duruyor. Benim kullanmam bu şekilde. Bunun için Vakıfbank Genel Müdürlüğüne “size ait evi kullanıyor” diye mesaj yazmış" dedi.

Bankadan görevlilerin gelip eve baktığını, fotoğraflarını çektiğini belirten Tuğral, "Arkadaşlar kesinlikle öyle bir şey olmadığına kanaat getirdiler" ifadesini kullandı.

Zeren'in kurmuş olduğu Whatsapp grubundan herkese istediği gibi yazdığını ama kimsenin cevap vermesine müsade etmediğini ileri süren Tuğral, "Kendimizi savunmak için bize cevap hakkı vermiyor. Beyefendiyi şahsi olarak arayacakmışız. Herkes adına atıp tutuyor, istediği lafı söylüyor ama kimsenin cevap verme hakkı yok" diye yakındı.

"ÇALIŞMALARIN HEPSİ SAÇMALIK" 

Tuğral, yapılan seçimle kurulmak istenen yönetim ile ilgili düşüncelerini de “Yapmış olduğu çalışmaların hepsi saçmalık. Büyükşehirden kafamızı dinleyelim diye geldik. Orası tamamen bir doğa. Ö. Z. bana bir proje gösterdi, sitenin içine  yürüyen merdiven konulmuş. Ö. Z. Bey, ben yürüyen merdiven istesem rezidanstan ev alırdım. Ben doğaya geldim” dedim. Bana, “sen evinin önüne kadar yürüyen merdivenle gitmek istemez misin?” diyor. 'Hayır istemiyorum, ben nefes almak istiyorum' dedim" şeklinde ifade etti. 

Tuğral, iddialarını şu şekilde sürdürdü:

"Buna benzer bir sürü saçmalıkları var. 300 dolar huzur hakkı. Sen devletin 657'ye tabi memurusun. İkinci bir iş yapmaya hakkın var mı? Bence yok. Bu adam buraya kendini yönetim olarak zorla atıyor. Artık arkasında kim varsa… Bilmiyorum. Yıllık daire başına 300 dolar yönetici parası istiyor. Bizim sitemizin mevcut altyapı projeleri var. 800-900 bin TL’ye sadece proje çıkarması için bir firmayla anlaşmış. Zaten bizim projemiz var. Alın belediyeden. Kabul etmiyor. Belediye kaybetmiş diyor. Eski yönetimimizde var, kabul etmiyor. Sitemizde oturan başka bir devlet görevlisi arkadaşımız var, mühendis kendisi. O dedi ki ben proje işini bedavaya yapıyorum. Site için görevim olsun” dedi. Ö. Z. bu arkadaşa sana 3 gün süre veriyorum dedi. Ya kaç bin dönüm yer bu adam nasıl bitirsin 3 günde!  Kaldı ki projeye ihtiyacımız yok. Proje gideri olarak 6500 Euro yazan kişi kendisi ama bakın toplantıda yalanlayacak. Whatsapp grubunda en çok yazdığını silen kişi Ö. Z.’dir. 

Eski yönetimimizde akşam 18.00'den itibaren ve pazar inşaat çalışması yapmak yasaktı. Bayramlarda yasaktı. Ö. Z. Bey bir geldi, geceyarıları çalışma yapılıyor. Sitede oturmayan insanları siteye alıyorlar. Güvenliğe gidip sorduğumda “Almama gibi bir yetkimiz yok” dedi. 

'GİREN ÇIKAN BELİRSİZ' 

Dışardan gelenler alkol şişelerini bırakıyorlar. Evimin merdiveninde bira şişelerini gördüm, keşke fotoğrafını çekseydim. Belki hala duruyordur.” 

Bugünkü toplantıya yönelik son olarak, itirazlarının hazır olduğunu ifade eden Tuğral, toplantıya gittiğimiz anda itirazımızı kendilerine takdim edeceğiz. Yaptığı projeleri de kendisini de istemiyoruz" ifadesini kullandı.

Yapılmak istenen harcamalara tepki gösteren Tuğral, “Buraya insanlar huzur bulmaya gelmişler. Buradaki insanların yüzde 80-90ı emekli insanlar. 6500 Euro’yu veya maliyetinin ne çıkacağı belli olmayan sadece projesi 900 bin TL’yi nasıl ödeyecek? Sanırım şu an Almanya’da olan yardımcısı Tevfik Şen ‘İşine gelmeyen satsın gitsin diyor’ demiş. Böyle bir şey var mı? Eski yönetim Nadir bey hakkında ‘dolandırıcı, vurguncu’ şeklinde laflar çıkarmış, ben Nadir Beyi savunduğumdan değil, ben geldiğimde Ö. Z. Bey de olabilirdi. Daire başına Yıllık 1350 lira alan Nadir Beye, İncebell'e geldi zengin oldu diyor. Bu adam bu parayla zengin olduysa, sen bu istediklerinle ne olacaksın?" diye sordu.

Tuğral, sözlerini “Biz bu adamı istemiyoruz, kanuni olarak yapmamız gereken ne ise yapıcaz. Emniyet müdürlüğüne de CİMER’e de şikayetimizi yapacağız" şeklinde noktaladı.

DALAMAN BELEDİYE BAŞKANI KARAKUŞ: 1 NİSAN MUĞLA’NIN BAYRAMI OLACAK DALAMAN BELEDİYE BAŞKANI KARAKUŞ: 1 NİSAN MUĞLA’NIN BAYRAMI OLACAK