Muğla İl Tarım ve Orman Müdürü Barış Saylak, “Muğla'nın kurtuluşunun yolu tarım ve turizmin birleşmesinden geçiyor. Bu iki sektör asla karşı karşıya getirilmemeli” dedi.

Muğla İl Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından kurum binasında değerlendirme toplantısı düzenlendi. Saylak, yaptığı değerlendirmede; “Kahvaltı masamızda Muğla'nın 13 ilçesinde yetişen ürünler vardı. Zengin bir coğrafyada yaşıyoruz. Muğla, sahil kenarları, denizi, kumu, tarihi alanları, iklimi ile müthiş bir turizm ili. Ama tarımıyla da önemli bir tarım kenti. Yaklaşık 50 günden beri görevdeyim. Hep buna dikkat çektim. Muğla'nın tarımına dikkat çekmeye çalıştım. Tarım da sorunlarımız var. Ülkemizin yaşadığı, içerisinden geçtiği bir dönem vardı. Yaşanılanlar tarımdaki girdi maliyetlerini önemli derecede artırdı. Yaşanan bu sıkıntılara rağmen Muğla'da tarımsal desteklemelerde aksaklık olmadı. Muğla'nın kurtuluşunun yolu tarım ve turizmin birleşmesinden geçiyor. Bu iki sektör asla karşı karşıya getirilmemeli” dedi.

Muğla'da her türlü üretimin yapıldığını belirterek konuşmasını sürdüren Saylak, “Bu güzel coğrafyada her türlü nimet yetişiyor. Ama sıkıntılar da var. Gençlerimiz üretim alanlarından kaçıyorlar. Bizim elimizdeki olanaklar belli. Ama bizim kocaman bir yüreğimiz var. Bizim bir sözümüz var. Muğla'da tarımsal üretimi artıracağız, tarımdan elde edilen geliri de yükselteceğiz. Muğla'nın işbirliğin ve güç birliğine ihtiyacı var. Tarımın siyaseti olmaz. Kim ne olursa olsun sadece terörle işbirliği içerisinde olanlar hariç, Muğla için söylenecek olan sözü olan, üretimi artıracak, gelirleri artıracak kimin sözü varsa herkesle kol kola omuz omuza yürümeye hazırız. Bundan sonra sahada daha fazla çalışma arkadaşlarımızı göreceksiniz. Böyle başarılı olacağımıza inanıyorum. Kendim de her fırsatta dışarı çıkıyorum sahada inceleme yapıyorum” diye konuştu.



Su ürünleri sektöründeki üretim ve tüketim konularıyla ilgili de bilgi aktaran Saylak, su ürünleri üretiminde ortaya çıkan atığın üretimin yüzde 2'sine tekabül ettiğini ifade ederek “Yapılan incelemelere göre denizi en fazla insan atıkları kirletiyor. Muğla'da daha sağlıklı şartlarda midye üretimi ve tüketimini sağlamak için çaba gösteriyoruz. Biz hepimiz bu memleketin insanlarıyız. Yaşadığımız kente, doğduğumuz coğrafya sorumluluklarımız, borçlarımız var. Tüm paydaşlarımıza sesleniyorum. Ticaret Odaları, Ziraat Odaları, kooperatiflerine kapılarım açık. Yeter ki proje getirsinler ekibimizle birlikte yollara düşmeye hazırız. Artık biz Muğla'nın 50 yıl sonrasını düşünerek üretim yapmalıyız. 50 yıl sonra ormanlarımızda bal üretilebilecek mi? Bunları görmemiz lazım. Bunun için bal ormanları oluşturmaya çalışıyoruz. Türkiye genelindeki her iki kovandan biri mutlaka Muğla'ya getiriliyor. Buradan bal üretiyorlar. Türkiye bal üretiminin 3'te 1'i Muğla'dan” şeklinde konuştu.

Taklit ve tahşiş ürünlerin Muğla'ya zarar verdiğine de dikkat çeken Saylak, sözlerini şöyle tamamladı:

“2020 yılı taklit ve tahşişle mücadele ile geçecek. Bölgemize gelen yerli ve yabancı turistlerimize ne yazık ki yol kenarlarında bal diye şurup, zeytinyağı diye kanola yağı satıyorlar. Muğla Valiliğimizin öncülüğünde güvenlik birimlerimizin desteğiyle hepsiyle mücadele edilecek. Halen daha bir fuar alanımız yok. Önümüzdeki aylarda Milas'ta tarım fuarı yapılacak. Muğla gibi denizin, turizmin, tarımın olduğu bir yerde bir fuar alanı yapılamıyorsa bizim eksikliğimiz, bizim ayıbımız. Dönemin Tarım ve Orman Bakanı fuar alanı için yer temin etmişti fakat konunun ilgilileri konuya gerekli ilgiyi göstermemiş, çok maliyetli olacağı söylenmişti. Tarımın siyaseti olur mu? Kimin ne sözü varsa gelsin biz buradayız. Muğla için gerekirse yalvarırım yeter ki Muğlalı hemşehrilerimizin her alanda gelişmesi için çalışırım. Ekibimizle her şeye hazırız. Başka Muğla yok"

EMEKLİLERE ZAMLI PROMOSYONDA BAŞVURU VE ÖDEME TARİHİ BELLİ OLDU EMEKLİLERE ZAMLI PROMOSYONDA BAŞVURU VE ÖDEME TARİHİ BELLİ OLDU