TAŞIT KREDİLERİ DÜZENLENDİ! İŞTE YENİ UYGULAMA TAŞIT KREDİLERİ DÜZENLENDİ! İŞTE YENİ UYGULAMA
Giresun Üniversitesi Botanik Bahçesi ve Herbaryum Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Koz, "Türkiye'de tarım alanlarının sadece yüzde 15'ine kenevir ekersek, bu üründen yılda 31,5 milyon ton biyodizel üretebiliriz." dedi. GİRESUN - ATAKAN ÇITLAKGiresun Üniversitesi Botanik Bahçesi ve Herbaryum Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Bahadır Koz, Türkiye'de tarım alanlarının yüzde 15'ine kenevir ekilmesi durumunda bu üründen yılda 31,5 milyon ton biyodizel üretilebileceğini söyledi.Koz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çok sayıda gelişmiş ülkede üretilen kenevirin çeşitli sektörlerde kullanıldığını belirterek, dünyada "mucize bitki" olarak lanse edilen kenevirin Türkiye'de de yeniden kontrollü şekilde yetiştirilmesine yönelik adımlar atıldığını anımsattı.Osmanlı döneminde yaygın olarak yetiştirilen, "kendir", "keten", "kendir lifi", "kendir teli" ve "tel kendir" gibi isimlerle anılan kenevirin dünyada 2017 yılında 4 milyar doları bulan endüstriyel pazara ulaştığını ifade eden Koz, bu rakamın 2025 yılında 11 milyar dolara çıkmasının beklendiğini vurguladı.Koz, Türkiye için kenevirin öneminin büyük olduğunun altını çizerek, "Kenevir ilaç, kağıt, yakıt ve kumaş yapımında kullanılıyor. Otomotiv sektöründe de faydalanılan kenevir, petrol ve petrokimya ürünlerine önemli bir alternatif olması ile dikkati çekiyor." dedi.Tüm petrokimya ürünlerinin, yenilenebilir olarak kenevir kullanılarak daha ucuza üretilebildiğini aktaran Koz, "2017 verilerine göre ülkemizin yıllık petrol tüketimi 30 milyon tonu aşkın. Türkiye'de tarım alanlarının sadece yüzde 15'ine kenevir ekersek, bu üründen yılda 31,5 milyon ton biyodizel üretebiliriz. Bu da demek oluyor ki kenevirden, yıllık tükettiğimiz petrol kadar hatta daha fazla biyodizel üreterek ülkemizin bu alandaki ihtiyacını karşılayabiliriz." diye konuştu."Bir ağaç 20 yılda yetişirken, kenevir dört ayda hasat ediliyor"Koz, kenevirin kağıt sanayisinde de yoğun olarak kullanıldığını, bu özelliği dolayısıyla Türkiye açısından çok önem taşıdığını söyledi.Ağaçtan üretilen kağıdın üç, kenevirden üretilen kağıdın ise 8 kez yeniden değerlendirilebildiğini dile getiren Koz, "Bir dönüm kenevir tarlasından, yaklaşık dört dönümde yetişen ağaca eş kağıt çıkar. Bir ağaç yaklaşık 20 yılda yetişirken, kenevir ise dört ayda hasat ediliyor." dedi.Yapılan araştırmaların, kenevir yağının kansere karşı koruyucu özelliğini de ortaya çıkarttığını belirten Koz, şu değerlendirmede bulundu:"İçeriğindeki omega-3 ve GLA yağ asidi sayesinde bağışıklık sistemini güçlendirerek beyin, akciğer ve meme kanserine iyi geldiği biliniyor. Özellikle akciğer kanserinin ilerlemesini yavaşlatıyor. Kalp sağlığını koruyan kenevir yağı kötü kolesterolü düşürüyor, iyi kolesterolü ise yükseltiyor. Kenevir yağında potasyum, kalsiyum, magnezyum, çinko, demir ve fosfor gibi birçok mineral bulunuyor. Hormonların dengelenmesini sağlayan yağ, özellikle menopoz dönemindeki kadınlar için de faydalıdır."Koz, bitkinin yetiştirilmesine izin verilen 19 il arasında Giresun'un bulunmadığını ancak en kısa zamanda yörenin de kapsam içine alınmasını istediklerini vurguladı.Hem üniversite hem de merkez olarak kenevir üretiminin yaygınlaşmasına katkı sağlamak için proje geliştirmeye başladıklarını anlatan Koz, kenevirle ilgili çalışma yapacak araştırma merkezi kurulması, ayrıca 'Kenevir Eksperliği' adı altında iki yıllık program açılmasına ilişkin projeler üzerinde çalıştıklarını sözlerine ekledi.