SGK'DAN KRİTİK KARAR! BAŞVURANLARA 5 BİN TL ÖDENECEK SGK'DAN KRİTİK KARAR! BAŞVURANLARA 5 BİN TL ÖDENECEK
İstanbul Meyve ve Sebze Komisyoncuları Derneği Başkanı Burhan Er, "Tüketiciler, fırsatçılık yapanlara, fahiş fiyat uygulayan herkese, ürünlerini satın almayarak tepki göstermeli." dedi. İSTANBUL - EDA TOPCU/ALİ ATARİstanbul Meyve ve Sebze Komisyoncuları Derneği (İMESKON) Başkanı Burhan Er, "Tüketici daha bilinçli olmalı. Tüketiciler, fırsatçılık yapanlara, fahiş fiyat uygulayan herkese ürünlerini satın almayarak tepki göstermeli." dedi. Er, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kamuoyundaki pazar ve market arasındaki fiyat farklarına yönelik eleştirileri yanıtladı. Marketlerin bazen haksız rekabet yaptığını iddia eden Er, marketlerin tüketicinin ihtiyacı olan mevsimsel ürünlerde reklamlarla haftanın belirli günlerinde indirimler yaptığını söyledi. Er, "Bazı marketler, belirli bir gün 1-2 kalem ürünün fiyatını çok düşük gösteriyor, maliyetine ya da çok az karla satıyor. Ama diğer ürünlerine zam yapıyor. Tüketici aldatılıyor. Tüketici satın aldığı bir üründen kar ederken diğer 10 üründen zarar ediyor. Tüketici de daha bilinçli olmalı. Tüketiciler, fırsatçılık yapanlara, fahiş fiyat uygulayan herkese ürünlerini satın almayarak tepki göstermeli." diye konuştu. Bazı marketlerin üretim bölgesinden meyve ve sebzeyi direkt üreticiden satın alarak reyonlarında istediği fiyattan sattığının altını çizen Er, "Önceden bu böyle değildi. Üretici malını hale gönderirdi. Çünkü fiyatı haller belirlerdi. Haller bir borsadır. Yeri geldiğinde üretici, halciye hesap sorardı." dedi. Er, bazı marketlerin hava koşulları nedeniyle rekoltesi düşen ürünleri depoladığını ve zamanı geldiğinde fahiş fiyattan sattığını belirterek, meyve ve sebzelerin hallerde toplanması halinde fiyat denetiminin de daha kolay olduğunu savundu. Meyve ve sebzenin temel ihtiyaç maddesi olduğunu dile getiren Er, gıda enflasyonunun önlenmesi için sadece tüketicinin tepkisinin yeterli olmadığını, marketlerde ve pazarlarda yetkililerce gerekli denetimlerin yapılması gerektiğini vurguladı. Er, kanunda komisyoncuların yüzde 8 komisyon aldığını ancak özellikle serada üretilen ürünlerden halihazırda çok daha fazla komisyon talep edildiğini aktardı. Hal yasasının birçok kez değiştiğini anımsatan Er, hallerde tüccar ve komisyoncu ayrımı olmaması gerektiğini talep ettiklerini dile getirdi. - "Hiçbir marketin, 'Ben rakibimden daha pahalı satayım' deme lüksü yok"İstanbul Ticaret Odası (İTO) Meclis Üyesi ve İTO Perakende Ticaret Meslek Komitesi Başkanı İsa Albayrak da konuya ilişkin, şu değerlendirmelerde bulundu:"Pazarcı ve marketler arasında fiyat farkının olması gayet normal. Örneğin, pazarcı aldığı ürünün üzerine yüzde 25 fiyat koyar ve satar, bunun yüzde 5'i masraflarıdır, yüzde 20 kar ediyordur. Pazarcının KDV, elektrik parası, istihdam gibi giderleri yok. Ödediği tek şey, nakliye ve hammaliye gideri... Bir market ise, pazarcı ile aynı fiyattan ürünü alır ve üzerine yüzde 8 KDV koyar, minimum yüzde 22'leri bulan, elektrik, su, personel, kira gibi sabit gideri de var. Zaten bu hesaplamayla sırf yüzde 30 maliyet, henüz ortada kar yok, bundan sonra kar koyduğunda o zaman fiyat yükselir. Marketle pazarı bu anlamda kıyaslamak doğru olmaz."Marketler arasında fiyat farkı olduğu yorumlarına da değinen Albayrak, ulusal, yerel, discount gibi çeşitleri ile marketlerin ayrı değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.Albayrak, bu marketler arasında fiyat farkı olabileceğinin altını çizerek, grupların ve konseptlerin farklılaşması nedeniyle farkların olabileceğini dile getirdi.- "Tüketici artık kuruşların hesabını yapan bir anlayışla alışverişini yapıyor"Pazarcı ve market arasında fiyat farkı olmasının normal olduğunun altını çizen Albayrak, marketlerin alış ve satış faturalarının tamamen şeffaf ve kayıt altında belirli olduğunu aktardı.Albayrak, buradaki kar marjlarının fahiş olup olmadığının teyit edilebilmesi için, ister denetimle, ister analistler aracılığıyla, bu farkın üreticiden kaynaklı mı, marketten kaynaklı mı olduğunun rahatlıkla görülebileceğine dikkati çekerek, şunları söyledi:"Ağustos ayında döviz yükselişi nedeniyle üretici kanadında, çok ciddi bir fiyat artışı yaşandı. Üretici kanadında yüzde 60-70 hatta yüzde 100'leri bulan fiyat artışının yaşandığı noktada, marketçinin yaptığı ürünü almak ve satmak... Elinde stok ürünü varsa, daha önceden uygun ürünü alıp da bu geçiş sırasında fiyatı yükselterek doğrudan rafa koyan firmalar varsa, bunları biz de öğrendiğimizde sektöre zarar verdiği için dışlarız"Albayrak, sektördeki rekabet şartları nedeniyle fahiş fiyatla ürün satmanın çok zor olduğunu kaydederek, tüketicilerin artık kuruşların hesabını yaptığını bildirdi.Ürünü alırken, bin koli alındığında oluşan maliyetle, yüz koli alındığında oluşan birim maliyetinin farklılaştığına dikkati çeken Albayrak, "Maliyetler, ekonomik değerler, tamamen birim değerleri üzerinden yapılır. Etiler'deki, Kalamış'taki kira ile, o marketlerin müşteri portföyü ile Sultanbeyli farklıdır. Marketlerdeki fiyat farkı muhtemelen tüketici portföyü, marketin konumu, arz-talep dengesi gibi etkenlerden kaynaklanır. Bu da yüzde üçü beşi geçmez." dedi.- "Tüketicinin denetimi önemli"Albayrak, marketlerde rafta ve kasada ürün fiyatlarının farklı olduğuna yönelik eleştirilere ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:"Bu durum tamamen o işletmenin kendi iç denetim problemi, yüzde 100 işletmenin kendi hatası. Hiçbir şekilde, hiçbir ürünün raftaki fiyatı ile kasadaki fiyatı farklı olmamalı. Eğer böyle bir şey oluyorsa, tüketici raftaki fiyattan ürünü almalı. Bu tamamen, personelin işini doğru düzgün yapmaması, yöneticisinin de onu kontrol etmemesinden kaynaklı. Her işletmenin kendi iç denetim mekanizması var. Devlet denetiminde raf fiyatları ile kasa fiyatları denetimi yapılır rutin olarak ama bu denetimlerin kontrolünün sürekli devlet tarafından yapılması çok kolay değil, binlerce market var. Tüketicinin denetimi önemli. Bu gibi yerlerden alışveriş yapmamak şeklinde bir cezalandırma, işletmeyi şikayet etmekle tüketici bu gibi konularda söz sahibi olmalı."Albayrak, kasa ve raf fiyatlarındaki farklılığı fark eden müşterilerin haklarını savunması gerektiğinin altını çizerek, bu gibi durumlarda tüketicilerin ürünleri iade etme hakkının, mağazaların da aradaki farkı ödeme zorunluluğunun bulunduğunu anlattı.