Göcek'te yargı askıya alındı, doğa göz göre göre tehlikeye atılıyor
CHP Muğla Milletvekili Gizem Özcan, Göcek ve Dalaman koylarında yürütülen Mapa-Şamandıra Sistemleri Projesi'ni Meclis'e taşıdı. 'ÇED raporu yok, yargı süreci işliyor ama inşaat hız kesmeden sürüyor' diyerek doğa ve hukuk adına büyük bir alarm verdi.
CHP’li Gizem Özcan, Türkiye Çevre Ajansı tarafından Göcek ve Dalaman kıyılarında sürdürülen Mapa-Şamandıra Sistemleri Projesi’nin, doğayı ve hukuku hiçe sayarak ilerlediğini söyledi. Özcan, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un yanıtlaması istemiyle Meclis’e soru önergesi sundu.
Yargı süreci devam ederken inşaat çalışmalarının başlatıldığını vurgulayan Özcan, “Yargı askıya alınmış durumda. Deniz tabanına beton döşeniyor, ama keşif günü bile hâlâ belirlenmedi” dedi.
“ÇED GEREKLİ DEĞİLDİR” KARARI TEPKİ TOPLUYOR
Projenin çevresel etki değerlendirme (ÇED) sürecinin sadece 23 günde tamamlandığını ve “ÇED gerekli değildir” kararı verildiğini hatırlatan Özcan, “Bu karar bilimsel temelden yoksun” dedi. Fethiye-Göcek Özel Çevre Koruma Bölgesi içinde kalan proje alanının, deniz çayırları, deniz kaplumbağaları ve Akdeniz fokları gibi hassas türlerin yaşam alanı olduğunu belirtti.
918 MAPA, 22 YÜZER İSKELE, 857 TONOZ… AMA NEREYE?
Proje kapsamında toplam 918 mapa, 891 şamandıra, 857 tonoz ve 22 yüzer iskele kurulacağı belirtildi. Yat bağlama kapasitesi 1142’den 2006’ya çıkarılacak. Özcan, “Bu uygulama deniz kirliliğini artıracak, atık yönetimi belirsiz, yerel halk ve küçük tekneciler dışlanacak” dedi.
Geçmişte MUÇEV üzerinden yürütülen benzer girişimlerin halk tepkisiyle yargıya taşındığını ve iptal edildiğini hatırlatan Özcan, aynı sistemin bu kez Türkiye Çevre Ajansı eliyle dayatıldığını vurguladı.
YARGISAL PASİFLİK VE BAKANLIĞA SORULAR
Muğla 2. İdare Mahkemesi’nde açılan davada bilirkişi keşfi kararı alınmasına rağmen, keşif gününün hâlâ belirlenmemiş olmasını eleştiren Özcan, “geri dönülmesi imkânsız zarar” vurgusuyla yapılan yürütmenin durdurulması başvurularının da yanıtsız bırakıldığını ifade etti.
Bakan Kurum’a yönelttiği sorular ise dikkat çekici:
ÇED gerekli değildir kararının bilimsel dayanakları kamuoyuyla paylaşılacak mı?
Beton bloklar hangi mevzuata göre deniz tabanına döşeniyor?
Yerel paydaşların ve sivil toplumun görüşüne neden başvurulmadı?
Tüm koylar marinalaşacak mı?
Bu proje halk sağlığı ve deniz yaşamı açısından bilimsel olarak değerlendirildi mi?
“KAMU YARARI MI, RANTA TESLİM Mİ?”
Özcan’ın uyarıları açık: “Yargı devre dışı bırakılıyor, doğa göz göre göre yok ediliyor. Kıyılar halkındır, özel şirketlere devredilemez. Deniz yaşamı, küçük balıkçılar ve halkın kullanım hakkı yok sayılıyor.”
Bakmadan Geçme





