Muğla'da CHP Ortaca İlçe Kongresi yapıldı. Mevcut ilçe başkanı Evren Tezcan ile Murat Atacan’ın başkanlık için aday olduğu ve Ortaca Bahçelievler Salonu’nda yapılan kongreye, CHP Muğla Milletvekili Av.Burak Erbay, CHP Muğla İl Başkanı Adem Zeybekoğlu, Milas Belediye Başkanı Muhammet Tokat, eski Milletvekilleri Dr.Ali Arslan, Ali Cumhur Yaka’nın yanı sıra, Çevre İlçelerden İlçe Başkanları ve partililer katıldı. Ancak seçimden önce yapılan sert konuşmalarla kongrede tansiyon yükseldi.
Kongrede konuşma yapan isimlerden eski CHP Milletvekili Dr. Ali Arslan Türkiye’nin zor bir süreçten geçtiğini belirterek, “Resmi gazetede dün finansal sistemin nasıl olacağı ile ilgili şeriat hükümleri yayınlandı. AKP hedef 2023’ü adım adım uyguluyor. Bizde bu heyecan var mı? Ben iddia ediyorum 2 aday olmasaydı tıpkı Dalaman’daki gibi olacaktı. Türkiye’de bir adam çıktı 2002’den beri adım adım bir şeriatçı diktatörlüğü gerçekleştiriyor, gizlemiyor da, yalan da söylemiyor. Resmi gazetede bile yayınladı. Biz ne yapıyoruz?” dedi.
"Kahraman bir kişi değil"
CHP’nin kazandığı şehirleri konuşmak yerine, kaybettiği şehirlerin hesabını sorması gerektiğini belirten Arslan, “Adana, Mersin, İstanbul, Ankara’nın alınacağı 16 Nisan 2017 referandumundan belli. İstanbul ve Ankara seçimini Cumhuriyete bağlı kahramanlar kazandı. Kahraman bir kişi değil. Bir kitap yazıldı, Sayın İmamoğlu’nun danışmanı yazdı. Bütün İstanbul’daki seçim zaferini bir kişiye ve kendisine yükledi gitti. İstanbul İl Başkanı bile itiraz etti. Siz o iradeyi, o tek adam rejimine karşı olan gücü yok sayıp, sadece bir adama bağlarsanız yazık edersiniz, bu Cumhuriyete sahip çıkan kitleye. Bir daha o HDP’lileri, İYİ Partilileri, Saadet Partilileri, Cumhuriyet Halk Partisi ile yan yana getiremezsiniz” diye konuştu.
"Yükünü saran Ankara’ya Genel Başkan ya da Genel Başkan Yardımcısı ile görüşmeye gidiyor"
Ali Arslan, ayrıca Türkiye’de tek adam rejimi olduğunu, ancak tek adam rejiminin CHP’de de olduğunu belirterek “Tek adam rejimi bir ülkeyi felakete götürür, Partiyi de felaket götürür. Götürdü, Muğla’da bazı ilçeleri kaybettik. Aday adayı olan arkadaşlar, parti üyelerine mi gidiyor, örgütlere mi gidiyor. Yükünü saran Ankara’ya Genel Başkan ya da Genel Başkan Yardımcısı ile görüşmeye gidiyor. Burada büyük bir tehlike var. Tek adam rejimleri ile yönetilen partiler, ortak aklın egemen olmadığı partiler, Genel Başkanın yarın bu adam bir yere gelirse acaba bana mı oy verecek, rakibime oy verecek esasına göre aday belirlediği bir parti asla gelişemez. Parti genel başkanlarının gücünü sınırlamak gerekiyor, milletvekili ol diyorsun oluyorsun, belediye başkanı ol diyorsun oluyorsun. Muğla’da ne olmuş, ilçelerde ne olmuş umurunda değil. O gücü sınırlayacak olan partinin tüzüğüdür. Ama bu tüzük genel başkanlar tarafından seçimlere yakın değiştirilir. O tüzükte oy kullanacak delegelerin en zayıf anı seçimlere birkaç ay kaladır. Dün Dalaman’da yaşadık, tüzük diyor ki eski milletvekilleri sadece üye oldukları ilçede konuşurlar diyor. Böyle tüzük olmaz. O madde, muhalefetin dilini koparma maddesi. Kendisine eleştiri götürecek muhalefetin dilini kopartacak madde o” dedi.
