MUTLU BİR EVLİLİK KALBE İYİ GELİYOR MUTLU BİR EVLİLİK KALBE İYİ GELİYOR
Türkiye'de her yıl ortalama 40 bin kişinin hayatını kaybetmesine neden olan inmenin atılacak doğru adımlarla yüzde 90 oranında engellenebileceği belirtildi. ANTALYA - Hatice Özdemir TosunTürk Nöroloji Derneği Başkanı ve Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Şerefnur Öztürk, AA muhabirine yaptığı açıklamada, inmenin, beyin damarlarının ani tıkanması veya kanaması ile ortaya çıkan, acil müdahale gerektiren bir hastalık olduğunu belirtti.Türkiye'de her yıl 250 bin kişinin inme ile karşılaştığını ve ortalama 40 bininin rahatsızlıktan dolayı hayatını kaybettiğini vurgulayan Öztürk, inmenin Türkiye'de ve dünyada görülme sıklığı giderek artan bir hastalık olduğunu söyledi. Hastalığa yakalanma riskinin yaş ilerledikçe arttığına işaret eden Öztürk, daha erken yaşlarda da inmenin görüldüğünü kaydetti.İnmede tanının hızlı konulmasının önemine işaret eden Öztürk, şunları söyledi:"İnme tedavisinde, belirtileri en kısa sürede tanımak ve kapsamlı bir şekilde tedavisinin yapılabileceği merkeze hızlı bir şekilde gitmek çok önemli. Konuşmada ani bozulma, yüzde asimetri, ağız köşesinde düşme, tek taraflı kol ya da bacakta kuvvet kaybı belirtilerini yaşayan kişi hiç vakit kaybetmeden 112'yi aramalı. Acil sağlık ekipleri de hastayı hangi merkeze götüreceğini iyi bilmeli." "Risk faktörlerini engellersek 10 hastadan 9'unu kurtarabiliriz"Yaş, genetik ve ailesel özelliklerin yanı sıra hipertansiyon, şeker ve kalp hastalıkları, kan yağlarındaki yükseklikler, uyku bozuklukları gibi risklerin inmeye neden olabildiğini anlatan Öztürk, kontrol altına alınabilen risklerin ortadan kaldırılmasıyla rahatsızlığın engellenebileceğini belirtti. Özellikle beslenme, sigara ve alkol kullanımı ile fiziksel aktivitede yapılacak doğru adımlarla inmenin yüzde 90 oranında engellenebileceğini vurgulayan Öztürk, şu değerlendirmede bulundu:"Yaşam tarzımızda, beslenmemizde yapacağımız değişikliklerle inmenin önüne geçebiliriz. Riskler arasında ilk sırada kan basıncının yüksekliği, yani hipertansiyon geliyor, bu da kolaylıkla tedavi edilebilir bir faktör. Yetersiz meyve tüketimi inmeyi tetikliyor, ülkemizde her türlü meyve ve sebzeyi bulmak mümkün. Aşırı kilo, sigara, alkol kullanımı, yetersiz egzersiz, bunlar kontrol edilebilecek faktörler. Eğer bu risk faktörlerini düzeltirsek inmeyi yüzde 90 engelleyebiliyoruz. İnme geçirecek 10 hastadan 9'unu kurtarabiliriz, bu son derece önemli bir rakam."İnmenin önlenmesine ilişkin her adımı desteklediklerini söyleyen Öztürk, risk faktörlerinin ortadan kaldırılması için toplumda farkındalığın oluşturulması gerektiğini bildirdi. İnme riski taşıyanlara yaşam tarzlarını değiştirme önerisinde bulunan Öztürk, "İnme geçirdikten sonra tedavi maliyeti oldukça yüksek, hastanın ve hasta yakınlarının yaşayacağı problemler ise maliyetle ölçülebilecek boyutta değil. Tedbiri önceden almakta fayda var." diye konuştu.