CHP'NİN KAZANDIĞI İLÇEDE MAZBATA AK PARTİLİ ADAYA VERİLDİ CHP'NİN KAZANDIĞI İLÇEDE MAZBATA AK PARTİLİ ADAYA VERİLDİ

Bahçeli'nin açıklamaları şu şekilde:

"Siparişle çalışan kamuoyu araştırma şirketlerinin abuk sabuk anketleri neyi söylerse söylesin, 2023 Cumhur İttifakı'nın, Türkiye'nin zafer yılı olacaktır. Bizim anketimiz tuttuğumuz eller, girdiğimiz gönüllerdir. Bizim anketimiz coğrafyanın dört bir yanında kahramanca ve dik duruşla mücadele eden, Türkiye'yi yarı yolda bırakmayacağım diyen aziz millet evlatlarıdır. MHP'nin oyu buymuş, AKP'nin oyu şuymuş diyerek aldıkları paranın bedelini yalan anket düzenleyerek ödeme kuyruğuna giren kurşun askerler, sözüm sizedir: Türk milletinin bağımsızlığına, muazzam eserlere nasıl sahip çıktığını eninde sonunda göreceksiniz. Yediğiniz şamarı ömrünüz boyu unutamayacaksınız, hiç duraklayamacağız. Cumhur İttifakı olarak hep bir adım önce olacağız, asla oyalanmayacağız, bir günümüzü diğeri ile eşitlemeyeceğiz. MHP, kulislerin, lobilerin, karanlık senaryoların partisi değildir, haciz altında iradesine ipotek konulmuş parti değildir.

MHP'nin kökü mazide, kökeni Türk tarihinde, ruhu ise tamamiyle büyük Türk milletindedir. Cumhuriyetin 100. yıl dönümüne tertemiz umutlarımızı bağladık. Sefer bizden, zafer Allah'tandır dedik. Cumhur İttifakı olarak muazzam bir siyaset ahlakıyla kenetlendik, milletimize, gelecek nesillere karşılıksız hizmetle mükellef olduğumuzun bilinciyle duruşumuzu güçlendirdik. Cumhur İttifakı halinde atacağımız her adım, daha huzurlu, daha güvenli bir Türkiye'ye doğru yol alıştır. Daha müreffeh, daha zengin, daha kaygısız bir hayata yöneliştir. Daha adil, daha hakkaniyetli bir geleceğe bağlanıştır. Daha dik baş, daha tok karın, daha mutlu yarına hiç tökezlemeden ilerleyiştir. 

Cumhur İttifakı'nda çatlak patlak olmaz, ittifakımızı hazmedemeyip çatır çatır çatlayanların varlığı her türlü izahtan varestedir. Cumhur İttifakı geçmiş ve gelecek arasındaki köprüdür. Türkiye sevdasının siyasi bir hürriyete bürünerek kökleşmesidir. Bizim ittifakımız plan, proje, pazarlık usulüyle tescillenmiş bir ittifak değildir. Biz fırsat düşkünü siyasi ittifaklara benzemeyiz. Başkaları gibi gözü başka, kaşı başka oynayanlarla mukayese edilemeyiz. Dili başka, fikri başka, zikri bambaşka olanlar gibi de davranamayız. Geçen haftaki grup konuşmam epey tartışıldı, pek çok kesim tarafından çarpıtıldı. Dedim ki, 'MHP, Cumhur İttifakı'nın bir ortağı olsa da, işlevi ve üstlendiği demokratik sorumluluğu muhalefettir. Bunun yanı sıra TBMM'de denge ve denetleme görevi ile mesuldur.' Bu kanaatimin neresi yanlıştır? Neresinde Cumhur İttifakı'na mesafeli bakış hakimdir? Hükümet bellidir, görevini başındadır.  

Hükümet değilsek de, hükümete bakan vermemiş olsak da, Cumhur İttifakı'nın sevabına da günahına da sonuna kadar ortağız, anca beraberiz kanca beraberiz. 

Tavsiyem, kötürüm beyanat sahiplerinin kendi işlerine bakmaları, kendi önlerinden yemeleridir. Niyet okuyuculuğu falcılıktır, bunca zahmete katlanacaklarına faziletli olsunlar.

Bir köşe yazarının yuvalandığı bir köşesinde 'Erdoğan ile Bahçeli arasında sistem gerilimi var' başlıklı yazısı A'dan Z'ye yalan, saptırma ve nifakla bulanmıştır. Bu şahıs, kalemini zillet mürekkebine batırmıştır. Az yalan olmaz, biraz yalan olmaz, küçük yalan olmaz, bir yalan, bin yalanın kuluçkasıdır. Cumhur İttifakı Türk milletinin gerçeğidir. 

Sayın Cumhurbaşkanımız ile aramızda gerginlik değil muhabbet vardır, hürmet vardır, anlayış, güven vardır. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi milletimizin bir başarısı, geleceğinin müjdesi, billi bekanın güvencesi, devlet yönetiminin milli hedeflerle birleşmesidir. Bu sistemin demokratik meşruiyet temeli, yüzde 50 + 1'dir. Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde, cumhurbaşkanı, doğrudan halk tarafından seçildiği ve hükümet TBMM'den güven oyu almadığı için yönetimde istikrar ilkesi kendiliğinden gerçekleşmiştir. Bu itibarla, yüzde 50+1 oyla Cumhurbaşkanı seçilmesi, çoğulcu demokrasinin dünyaya emsal teşkil edecek bir şekildir. Milletvekili seçmiyoruz, belediye başkanı seçmiyoruz, Cumhurun bütününü temsil edecek Cumhurbaşkanı seçiyoruz. Yüzde 50+1 oyu eleştirenleri anlayışla karşılamamız, bunu felaket olarak yorumlayan karamsarları makul bulmamız abesle iştigaldir. Sayın Cemil Çiçek, yüzde 50+1'in sıkıntılara sebep vereceğini iddia ediyor."

Kaynak: T24