"Muharrem İnce’nin Beştepe’ye gittiği"ne dair tartışma her geçen gün büyürken taraflardan yeni açıklamalar gelmeye devam ediyor. İnce'nin sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşım henüz tazeyken CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu da bir gazeteye verdiği röportajında konuyla ilgili yeni açıklamalarda bulundu.

Kılıçdaroğlu: "Erdoğan’ın CHP’yi karıştırma girişimi için ‘Doğrudur’ dedim."

CHP'YE GEÇEN BELEDİYE O GAZETE ABONELİKLERİNİ İPTAL ETTİ CHP'YE GEÇEN BELEDİYE O GAZETE ABONELİKLERİNİ İPTAL ETTİ

Kılıçdaroğlu'nun bir gazeteye yaptığı son açıklamada ise "Doğrudur" ifadesini neden kullandığını detaylandırdı. CHP lideri, "Bana da ‘Bazı CHP’liler saraya gitti’ şeklinde duyumlar geldi. Öteden beri geliyor. Elinizde kanıt varsa seslendirirsiniz. Kanıt yoksa seslendirmezsiniz. Sadece bana değil, birçok kişiye gitti. “Dedikodudur” dedim. Doğru mudur, yanlış mıdır, bilmiyorum. Erdoğan’ın CHP’yi karıştırma girişimi için ‘Doğrudur’ dedim." sözlerini kaydetti. Ayrıca Muharrem İnce’nin konuyla ilgili açıklamalarını kast ederek "Bu süreçte hiç kimse, açıklamaları ile saraya hizmet eder hale gelmemelidir.” diye konuştu.

İnce, Twitter'dan paylaşımda bulundu

İnce'nin bugün konuyla ilgili sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımda ise "Bu olay sonunda bana iftira atıldığı, kumpas kurulduğu bütün gerçekliğiyle ortadadır. Şimdi CHP yönetiminin yapması gereken partimizin içindeki o iftiracıyı bulup cezalandırmasıdır. O kişiyi bulmazlarsa aynı iftira ile kendileri karşılaştıklarında şaşırmasınlar" ifadelerine yer verdi.

Yazar Rahmi Turan "Saray'a giden CHP'li" meselesiyle ilgili olarak yeni bir açıklama yaparak "Talat Atilla geçmişte bana çok özel haber verdi, hepsi doğru çıktı. Hatta, daha hiç kimsenin telaffuz etmediği bir sırada 'Şu tarihte erken seçim olacak' diye haber vermiş, gerçekten o tarihte seçim olmuştu. Talat Atilla ilk defa yanılıyor veya yanıltılıyor! Bu aşamadan sonra şimdi 'CHP'li haber kaynağı, Talat Atilla'ya yanlış bilgi vermiş olabilir!' diye ciddi ciddi düşünüyorum." dedi. Ayrıca son kaleme aldığı yazısında CHP liderine de çağrıda bulunan Turan, "CHP lideri Kılıçdaroğlu'na bir şekilde haberin doğruluğunu onaylatınca içimde şüphe kalmadı. Ne Muharrem İnce'ye ne iktidar partisine karşı değilim. Sadece habercilik arzusuyla davrandım. Gelelim haber kaynaklığı meselesine… Kaynağımın ismini söylemem söz konusu olamaz ama bir CHP'li… Ve Kemal Bey'in ya da kendisinin konuşmasını beklerim doğrusu… Kılıçdaroğlu haberi doğruladıktan sonra, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın net açıklamaları üzerine haberi yeniden kaynağıma sorgulattım. Yine altını çizerek 'Yüzde yüz doğru' dedi." ifadelerini kullandı.

Atilla: "Haberi ben yapmalıydım"

Hedef gösterildiğini dile getiren Talat Atilla, haberi neden servis ettiğine de açıklık getirerek "Stajyer gazetecilik yapanlar bile bilirler ki, gazeteciler birbirlerine haber jesti yapar. Rahmi Turan da Uğur Dündar da sahibi olduğum siteye, ismime ve haberlerime defalarca yer verdikleri için onlara yaptığım bir jesttir bu. Bugüne bakınca bunun hata olduğunu görüyorum. Haberi ben yapmalıydım. Kemal Bey'in (Kılıçdaroğlu) 'Biliyorum ama açıklamam' sözleri yerine bana saldırmayı, altından komplolar uydurmayı tercih edenler; güçlü gördüklerinin eteklerine sığınıp, kolay gördükleri hedefe ateş eden, hem CHP'ye hem iktidara yaranmak isteyen korkak ve zavallılar..." dedi.

"Kılıçdaroğlu'nun gerçeği kamuoyuna açıklama zorunluluğu var"

Kemal Kılıçdaroğlu'na ve haber kaynağına da çağrıda bulunan Atilla, "Kılıçdaroğlu, TV'de söylediği 'Doğrudur ama açıklamam' sözünü nasıl söylediyse... Haber kaynağıma, TV'ye çıkmadan önce kendisine doğrulattığım bu haberden haberi olduğunu artık açıklamalıdır. Beklenen ne? Haber kaynağımı deşifre etmem mi? Haber kaynağımı.. Medya derimi yüzse.. Mahkemeler müebbet verse... Bana saldıranlar alçaklıkta sınır tanımasa da açıklamayacağım... Kılıçdaroğlu'nun kendisini ve partisini yıpratmamak için kamuoyuna açıklama zorunluluğu var. Ve mutlaka açıklayacağından da şüphem yok" ifadesinde bulundu.

"Ortada bir tezgah var, bir komplo var."

Muharrem İnce ise konuyla ilgili gerçekleştirdiği basın toplantısında önemli iddialarda bulunmuştu. İnce, "Ben bunu hissettim ve tezgahı gördüm. Bu yalan haber çıkınca tezgah olduğunu hissettim. 'Burada bir komplo var' dedim. Sonra 21 Kasım günü Sayın Genel Başkan bir televizyon programına çıktı. “Saray’a giden bir CHP'li var mı” sorusuna, 'Şaşırmadım, doğrudur. Ama ismi açıklayamam' dedi. Ortada bir tezgah var, bir komplo var. Bunun sorumluları ortaya çıkarılmalıdır. CHP 82 milyona bunu anlatmalıdır. Bunu açıklamalıdır. Bu tezgahı kim kurdu? Temiz siyaset için bu tezgah temizlenmelidir. Artık yalan haberi geçtik. Bu haber yalan haber. Muharrem İnce gitmediği gibi hiç kimse de gitmedi." sözlerini kaydetmişti.

"Bu hesabı görmeden yürüyemeyiz"

"CHP Türkiye'de temiz siyaset diyorsa önce bu pisliği temizlemelidir"  diyen İnce, "Burada bir temizlik yapmadan olmaz. Arınma buradan başlayabilir. Eğer bu tezgahı ortaya çıkarır, cezalandırır, komployu kuranları partiden atarsak yeniden şahlanırız." dedi. İnce ayrıca "Dedikoduların hepsi CHP Genel Merkezi’nde üretildi." sözleriyle kendini savundu. "Partinin sözcüsü ağzını açmadı daha. Bugün partiyi yönetenler ciğerimi dağlıyor. Kim oluyorsunuz da siz beni savunmuyorsunuz? 'Muharrem İnce böyle gizli bir görüşme yapmaz, iftira atıyorsunuz' deseler içim yanmazdı." şeklinde konuşan İnce, "Sen malzeme verirsen kumpas kurarlar. Ne diyor gazetecinin kaynağı? 'Ben bunu bir CHP’liden öğrendim. Bunu Kemal Kılıçdaroğlu’na doğrulattım.' Demek ki bu CHP Genel Merkezi’nden çıktı. Dedikodu AKP’den çıkmadı. Mutlaka hesaplaşacağız. Bu hesabı görmeden yürüyemeyiz. Helalleşmeyi de mutlaka sağlayacağız." şeklinde konuşmuştu.

Saray’da Cumhurbaşkanı Erdoğan’la görüştüğü” yolunda iddiayı kesin bir dille yalanlayan CHP’li Muharrem İnce ise konuya ilişkin ilk açıklamasında “Eğer böyle bir görüşme gerçekleştirdiysem ve bununla ilgili bir belge varsa Taksim’de kendimi yakarım.” demişti.