Kararda, “MGK ancak tavsiye kararı alabilir” ifadesi kullanıldı. Ayrıca memuriyetten çıkarılanların sosyal güvenlik hakları konusunda karar alan, uygulayan veya işlem yapmayan kamu personelini “hukuki” ve “mali” sorumluluktan kurtaran madde de iptal edildi. Danıştay da hizmet sürelerinin bir kısmı Emekli Sandığı, bir kısmı SSK ve Bağ-Kur’da geçen sonrasında kamu görevinden çıkarılanların “yaş koşulunu sağlamadıkları” gerekçesiyle geriye dönük borçlandırılması veya emekli ikramiyelerinden kesinti yapılmasını hukuka aykırı buldu. 

FETÖ’nün hain darbe girişiminden sonra OHAL ilan edilmişti. 24 Kasım 2016 tarihinde de darbe teşebbüsü ve terörle mücadele çerçevesinde alınması gereken önlemlere ilişkin usul ve esasları belirlemek amacıyla yasa çıkarıldı. 2019 senesinde “torba kanun” ile bu yasanın 37. maddesine fıkra eklendi. Buna göre, “Terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulu’nca devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen” kişi ve grupların sosyal güvenlik haklarına ilişkin başvuruları hakkında kararları yerine getiren kamu görevlilerinin “hukuki idari, mali ve cezai sorumluluğu doğmayacağı” aktarıldı.

SAĞDAN BAKARSAN TAVUK, SOLDAN BAKARSAN HOROZ! SAĞDAN BAKARSAN TAVUK, SOLDAN BAKARSAN HOROZ!

"HAYATA GEÇİRİLMESİ MÜMKÜNDÜR"

CHP bu düzenlemenin anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle iptali ve yürürlüğünün durdurulması istemiyle AYM’de dava açtı. AYM fıkradaki “Milli Güvenlik Kurulu’nca” ibaresini anayasaya aykırı bularak iptal etti. AYM gerekçesinde, MGK’nin başlıca görevlerinin devletin milli güvenlik siyasetinin tayini, tespiti ve uygulanması ile ilgili tavsiye kararları almak ve gerekli koordinasyonun sağlanması konusundaki görüşlerini bildirmek olduğuna dikkat çekti. AYM, “Şüphesiz MGK’nin tavsiye niteliğindeki kararlarının yürütme organı tarafından dikkate alınması ve hukuk âleminde hayata geçirilmesi mümkündür” vurgusu da yaptı.  AYM, anayasanın MGK başlıklı 118. maddesine aykırı olduğu gerekçesiyle fıkradaki MGK ibaresini “oybirliğiyle” iptal etti.

AYM, kamu görevinden çıkarılan kişilerin sosyal güvenlik haklarına ilişkin başvuruları hakkında karar alan, yerine getiren ya da işlem yapmayan kamu görevlilerini “hukuki” ve “mali” sorumluluktan kurtaran düzenlemede de iptal kararı verdi. Düzenleme ile kamu görevlisinin hukuki ve mali bir sorumluluğunun olmadığı düzenlenerek anayasa ile çelişildiğine işaret eden AYM, “oyçokluğuyla” iptal kararı verdi. Düzenlemenin nitelik itibarıyla “genel af düzenlemesi” olduğuna vurgu yapan AYM, affın ilanı için TBMM üye tam sayısının beşte üç çoğunluğunun kararı gerektiğinin de altını çizdi.

AYM Başkanı Zühtü Arslan, AYM kararlarının bağlayıcılığına dikkat çekerek, “Bir mahkemenin verdiği karar uygulanmıyorsa orada yargılama yapmanın da mahkemenin karar vermesinin de bir anlamı kalmayacaktır. ??????Hukuk devleti bir söylemden ibaret değildir. Mahkeme kararlarının icrası, AYM kararlarının özelde icrası, bir ülkede hukukun üstünlüğünün olduğunun da temel işaretlerinden biridir” ifadesini kullandı.

AB, Avrupa Konseyi ve AYM işbirliği ile yürütülecek “AYM’nin Temel Haklar Alanındaki Kararlarının Etkili Şekilde Uygulamasının Desteklenmesi” projesinin açılışı Ankara’da yapıldı. Bir otelde gerçekleştirilen açılış etkinliğine Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, AYM Başkanı Zühtü Arslan ve diğer yetkililer katıldı.

Açılışta söz alan AYM Başkanı Arslan, yargı kararlarının uygulanmasının, adil yargılanma sürecinin bitirici bir unsuru olduğuna dikkat çekti. Arslan, AYM’nin anayasaya aykırılık konusunda verdiği bir kararın ardından bu aykırılıkta ısrar etmenin, anayasanın kasten ihlali olduğunu dile getirdi. Adalet Bakanı Gül ise AYM kararlarının bağlayıcılığını vurgulayarak, “Hukuk devletinde, bireysel başvuru sonucunda verilen karar, sadece o somut uyuşmazlık yönüyle sonuç doğurmakla kalmaz. Diğer benzer olaylarda da göz önüne alınmalı” şeklinde konuştu.

Kaynak: Cumhuriyet