Avcı ek ifadesinde şunları söyledi: "İlk olarak anlattığım herşey doğru. Fakat anlatamadığım, daha doğrusu anlatmaya utandığım birçok eksik var. Hala utanıyorum yazarken. Çünkü namusum, şerefim sözkonusu. Ama bunları size anlatmak zorundayım" diyerek Pınar'ın Akyaka'daki eve taşınma sürecini anlattı. Nakliyatçıya parayı kendisinin verdiğini söyleyen Avcı, "Beni sürekli Akyaka'daki eve çağırdı. Ben de en son tamam dedim ve gittim. Eve girdim. Amacım 30 dakika oturup gitmekti. Aldığım şarabı açmaya başladı. Bana 'evi gezsene' dedi. Dolaştım, üst kat balkon derken 2 bardak şarabı koymuştu. 'Araba kullanacağım içemem' dedim. 'İç bir bardaktan birşey olmaz' diye ısrar etti. İçmeye başladık. Hemen içip gideyim diye düşünürken, şarap bitmek üzereyken başım dönmeye başladı. Gözüm kararıyordu, hareketlerim ağırlaştı. Sanki nefes alamaz gibi oldum. Noluyor falan derken gitmişim, bayılmışım. Vücudumda eller hissediyordum" dedi.

"UYANDIĞIMDA TÜM VÜCUDUM AĞRIYORDU"
Avcı ek ifadesinde şunları söyledi: "Ameliyat olduğumdaki gibi bir histi. Baygındım, gözlerim açılmıyor, kendimde değilim, kendime geldiğimde koltukta çırılçıplak yatıyordum. Pınar beni elleriyle sarıyor 'hadi uyan, karın arayıp duruyor telefonu' diyordu. Ayıldım, ama tüm vücudum ağrıyor. Hızlı tepki veremiyor, anlayamıyordum. Hadi diyor. Karın sürekli arıyor, kalk kalk hadi diyordu. Ben 'ne oldu' dedim. 'Bu halim ne' dedim. 'Seviştik, uyuyakaldın' diyordu. 'Ben asla uyuyakalmam ne oldu' diyordum. Saat olmuş 23:30 civarı. Neredeyse 3,5 saattir kendimde değildim. 'Ne yaptın ne içirdin bana, uyuşturucu mu hap mı' diyorum. 'Yok birşey' diyor. Ama tüm vücudum ağrıyor. Söylemesi zor ama kalçamın arka bölgesi de ağrıyordu. Hesap soracaktım ama karım sürekli arıyor diye yola çıktım. Yolda karımla konuştum işle alakalı. 'Depodaydım telefonu duymadım' falan dedim. İşyerime gelerek Pınar'ı aradım. 'Ne oldu ne yaptın, ne içirdin, ne yaptın sen bana' diye. Ben yarın geleceğim uzatma yarın konuşuruz, şu bu diye telefonu kapattı. Tartıştık telefonda, telefonu yüzüme kapattı. Ben çırılçıplak sevişir gibi fotoğraf çektiğini düşünüyorum daha ötesini düşünemiyordum." 
"FOTOĞRAFTA ÇIPLAK YÜZÜSTÜ YATIYORDUM"
"Ertesi gün işyerime geldi. 'Üst kata oturalım' dedim. Aşağıya, cam kenarına en kalabalık yere oturdu. 'Çabuk anlat' dedim. 'Önce bira söyle' dedi. Bira geldi. 'Bunu sen istedin, benimle birlikte olup kurtulabileceğini mi sandın, sen bunu istedin. Oysa okulum bitene kadar ben burada oldukça metresin olabilirdim. Daha güzel olabilirdi. Bana bakacaktın, güzellikle değilse şimdi zorla bakacaksın. Telefonu çıkardı bana 3 tane fotoğraf gösterdi. Ben çıplak yüzüstü yatıyorum. Arkamda bir erkek, yüzü fotoda gözükmüyor. Cinsel organı arka tarafımda. Diğeri ben yan şekilde ayaklarım ayrı arkamda yine erkek üzerime doğru. Diğer fotoğrafta ise hem o şahıs, hem erkek önümde, arkamda erkeğin yüzü gözükmeyecek şekilde. Şahıs esmerimsi gibiydi. Az tüylü göbek yok denecek kadar az. Tüm hatırladığım bu."

"300 BİN LİRADAN FAZLA PARA VERDİM"
Görür görmez elindeki telefona yapıştım, elini kıracaktım neredeyse sinirden. 'Bırak bağırırım' dedi. 'Fotoğraflar başkasında da var' dedi. Tartışıyoruz ama dükkan kalabalık olduğu için hiçbir şey yapamıyorum. Başımdan aşağıya kaynar sular inmişti. Şahıs bana bakacaksın okulum bitene kadar, yoksa bu fotoğrafları sosyal medyada yayınlarım, hem senin, hem babanın işyerine, eşinin işyerine bastırıp bastırıp dağıtırım. Tüm Muğla sokaklarının direklerine asarım' dedi" diyerek Pınar Gültekin'e bu süreçte 300 bin liradan fazla para verdiğini, bazı mafyatik grupların kendisini tehdit ettiğini ifade etti. 

"PARAYI VERİP FOTOLARI ALMAK İÇİN YAYLA EVİNE GÖTÜRDÜM"
"Borç batağına girdim. Hala bir sürü borcum var. O yüzden son zamanlar iyi geçinmeye çalışıp fotoğrafları almak istiyordum. Benden telefon almamı istedi. 'Ben zaten Muğla'ya geleceğim, geldiğimde sana haber vereceğim' dedi. Bana telefonu ve her ihtimale karşı parayı hazırlamamı söyledi. Karım görmesin diye telefonu yayladaki eve bıraktım. Beni AVM'den al dedi. Yanıma 19-20 bin lira para aldım.Parayı verip fotoları alayım diye. Yayla evinde telefonu ve parayı vererek fotoları istedim. 'Çık hayatımdan' dedim. Bana ömürboyu bakacaksın diyerek bağırıp çağırdı. Çantasından bıçak çıkarıp boğazıma doğru salladı. Hiç beklemiyordum. Kurtulmak için dirseğimi siper etmeye çalışırken kolumu bıçak kesti" diyerek Pınar'ı öldürdüğü anları yeniden anlattı ve telefonu fotoğrafların görülmesini istemediği için kırdığını ekledi.

"BİR ERKEK İÇİN ÇOK ZOR"
"Ayrıca 19 Temmuz Pazar günü kardeşi Pınar'ın kardeşi S. Gültekin beni aradığında WhatSapp'tan bir sürü cevapsız çağrı vardı. Sonra ben normalden aradım. İyiki de normal aramışım. Kaydı çıkar. S. Gültekin, kardeşim seni sürekli tehdit edip para alıyordu. Tamam kareşimin yaptığı doğru değil biliyoruz, ama kardeşime ulaşamıyoruz. Sen biliyor musun' dedi. Yani benden tehdit ve şantaj ile para aldığını tüm ailesi de biliyordu. Bu anlattıklarımı en başından anlatamadığım için çok özür dilerim. Herşeyi doğru ama eksik anlatmıştım. Çok utanıyorum anlatamadım. Hala utanıyorum. Bir erkek için çok zor" dedi.


Kaynak:İHA
 

AİLELER DİKKAT! BU BEBEKLER İÇİN TOPLAMA KARARI VERİLDİ AİLELER DİKKAT! BU BEBEKLER İÇİN TOPLAMA KARARI VERİLDİ