Muğla, sahip olduğu, içerisinde binlerce yıllık tarihi barındıran dünyaca ünlü yerleşim yerleri ve eşsiz doğal güzellikleriyle sadece misafirlerini değil sanatçıları da içine çeken ve hapseden bir il. Ortaca ilçesinin Dalyan Beldesi ise bu çekim merkezlerinin tartışmasız öncülerinden. Usta ressam Alev Özdeğer bu çekime kapılan ve henüz ayağının tozu geçmeden bölgede proje odaklı çalışmalarına başlayan bir isim.

Haber48 olarak, Alev Özdeğer gibi değerli bir isimle karşınızda olmaktan çok mutluyuz. Alev Özdeğer’i tamamiyle tanımak çok zor, bu sebeple kısaca kendisini tanıtmasını rica ettik.

Alev Özdeğer, 1970 yılında Sivas’ta doğmuş. Eğitimci bir aileden gelen Özdeğer’in sanata adım atması ise bir hayli ilginç. Okul yıllarında resim dersinden kalması üzerine, resim öğretmeni Mimar Sinan Güzel Sanatlar Fakültesi’nin dökümaını Özdeğer’in önüne koyarak incelemesini istemiş. Dökümdaki çalışmaları inceleyen Özdeğer, öğretmeninin istersen sen daha iyilerini yapabilirsin sözüyle sanata ilk adımlarını atmış.

1990 yılında Mimar Sinan Güzel Sanatlar Fakültesi’ne adımını atan başarılı sanatçı, 1994 yılında bu okuldan dereceyle mezun olarak öğretmeninin iddiasını gerçekleştirmiş. Mezun olduktan sonra eğitimci olan annesinin yönlendirmesi üzerine 13 yıl boyunca özel bir kolejde öğretmenlik yapmış. Daha sonra 9-10 yıl boyunca kendi şirketinde arge yöneticiliği ve ardından İstanbul Kapalı Çarşı’da tasarım ve modelleme üzerine çalışmış.



“SEÇİLEN DEĞİL, SEÇEN OL”

Resim çalışmalarıundan hiçbir zaman kopmayan Özdeğer, sanatla iç içe geçmiş iş yaşamını da en nihayetinde İstanbul Kadıköy’de açtığı atölyede, akademik sınavlara öğrenci hazırlayarak taçlandırmış. Kolejdeki eğitim yıllarında, verdiği eğitimin kendisi için yetersiz kaldığını hisseden Özdeğer, öğretilerini akademik boyuta taşımak istemiş. Bunun üzerine Kadıköy’de bulunan atölyesinde akademik sınavlara öğrenci hazırlamaya başlamış.

Öğrencilerine ilk ve en önemli öğretisinin “seçilen değil, seçen ol” mottosu olduğunu belirten Alev Özdeğer, “Çalışıp gayret gösteren her öğrencim başarabilir. Ancak daha da önemlisi bir üniversiteyi kazanmak yetmez, istemese dahi en az 3 akademi tarafından seçilmeli ki, zihnindeki ‘seçildim’ zincirini kırarak , ‘ben seçtim’ diyebilsin” diyor.



“SANAT SANAT İÇİN YAPILMALI VE TOPLUM İÇİN OLMALIDIR”


Bu güne kadarki hiçbir sanat çalışmasını ticari amaçla yapmadığının altını çizen Alev Özdeğer, “Her zaman sanatı sanat için yaptım. Bir eseri yaparken, bir resmi çizerken nasıl satarım ya da ne düşünürler kaygısı gütmedim” diyor. Sanatın sanat için yapılması gerektiğini vurgulayan Özdeğer’e göre, sanat herkes için olmalı ama yapılış aşamasında ticari veya toplumdaki karşılığı anlamında taviz verilmemeli.

Özdeğer, “Eğer sanatı toplum için yaparsanız, yaptığınız eseri toplumun sanat seviyesine indirgemiş olursunuz. Hayır, bu çok yanlış. Yaptığınız eseri nasıl olması gerekiyorsa o şekilde yapmanız lazım ki, toplum sizin sanat seviyenize yükselsin. Bu sayede siz de bir sonraki eserinizde kendi sanatınızı daha ileri taşıyın.”




SANATIN TEMELİ NÜ’DÜR


Usta ressam Alev Özdeğer’in birbirinden kıymetli birçok Nü çalışması bulunuyor. Bu konuda oldukça ciddi olan Özdeğer, insanların kendi bedenleriyle barışık olmaları gerektiğini vurguluyor. Nü, özellikle sanatın filizlenme aşamasında olduğu bizim gibi toplumlarda sert bir şekilde olmasa da bir ön yargıyla ve cinsellik algısıyla karşılaşıyor.

Özdeğer’e göre, Nü, insan anatomisi ve matematiktir. İnsan anatomisi geometriyle ölçülür. Hiçbir sanatçı insan anatomisine hakim olmadan, kasları, sinirleri, dokuları ve bunların hareketlerini bilmeden, yeterince gözlemlemeden bir ruha sahip eser ortaya koyamaz. İnsan anatomisi Nü’nün temelidir ve siz bunu bilmeden hareketleri, duyguları ve o ruhu eserinize yansıtamazsınız.


Bir insan bedenini çizmekle, bir bardağı, çiçeği ya da farklı bir objeyi çizmek arasında bir fark olduğunu düşünmediğini belirten Özdeğer, insanların da Nü’ye karşı bu şekilde yaklaşmaları gerektiğini belirtiyor.



RESİM DIŞINDA YENİ PROJELER

Alev Özdeğer, resim alanında artık absürdlükleri zorladığını ve yapabileceği farklı bir şey kalmadığını söylüyor. Bu noktada yine bir tıkanma hisseden usta ressam, farklı bir boyuta geçmenin, 3 boyutlu çalışmanın ve hissetmenin kendisini canlandıracağını düşünmüş. Üç Boyulu Tablo ve rölyef üzerine çalışmalar yapan başarılı sanatçı Seçkin Ceylan’ın daveti üzerine Dalyan’a gelen Özdeğer, bu alanda ortak projeler üreterek çalışmalara başladıklarının müjdesini verdi.


DALYAN ÇOK ÖZEL VE AŞIK OLDUĞUM BİR YER

Güzel ressama daha önce Dalyan’ı bilip bilmediğini sorduğumuzda, “Dalyan daha önceden aşık olduğum bir yerdi. Seçkin Ceylan da Dalyan'a gelmem için vesile oldu. Buradaki doğa, güzellikler ve yaşanmışlıklar bizi zaten davet ediyor. Seçkin beyin de vesile olmasıyla artık bu daveti kabul etmemek olmazdı” ifadelerini kullandı.



PROJELERİMİZDE GENÇLER HER ZAMAN OLACAK

Alev Özdeğer, “Her şey gençlik ve çocuklar için. Bizim gibi sanatçılar, sanat yaşamlarından, iş ve hayat tecrübelerinden deneyimlediklerini bir süzgeçten geçirerek rafine etmeli ve artık bu deneyimi öğrencilerine aktarmalı. Çünkü bizden sonra gençler gelecek, sanatı bizden sonra gelen gençler devam ettirecek. Biz de artık bu bölgeye yerleştiysek, bu bölgenin çocuklarıyla sahip olduğumuz birikimi, deneyimi paylaşmalıyız. Ben bir öğrenci yetiştirdiysem benim öğrencim de iki öğrenci yetiştirmeli. Ancak bu şekilde sanatı ileriye taşıyabiliriz” diyerek, gençlere verdiği önemi belirtti.



Usta ressam, Dalyan’da çocukların ve gençlerin içinde olacağı birçok proje geliştirdiklerini ifade etti. Alev Özdeğer ve Seçkin Ceylan’ın Dalyan’da açmayı planladıkları atölye aynı zamanda uygulamalı eğitim merkezi rolü de üstlenecek.

CHP’NİN MUĞLA’DA ANKET PANİĞİ CHP’NİN MUĞLA’DA ANKET PANİĞİ