Muğla genelinde 1-7 Mart Deprem Farkındalık Haftası kapsamında çeşitli etkinlikler düzenleniyor. Bu kapsamda İnşaat Mühendisleri Odası'nca basın açıklamasında bulunuldu.

MUĞLA DAHİL 41 İLDE UYUŞTURUCU OPERASYONU MUĞLA DAHİL 41 İLDE UYUŞTURUCU OPERASYONU

Üyeler adına açıklama yapan Oda Başkanı Azmi Cihangir Aygın, "Ülkemiz aktif deprem kuşağı olarak bilinen önemli fay hatları üzerinde yer alıyor. Muğla ili için de Batı Anadolu, Ula-Ören ve Rodos-Fethiye, Fethiye- Burdur fay hatları başta olmak üzere tüm fay hatları yerbilimciler tarafından tespit edilmiş, bilimsel toplantılarda bu veriler defalarca paylaşıldı. Bunun dışında il merkezi ve ilçelerin kurulduğu zeminlerin yapısı, yer altı su seviyesinin yüksek olması nedeni ile sıvılaşmanın olabileceği alüvyon zeminleri de bilmekteyiz. Tüm bu veriler ışığında deprem tehlike haritaları ortaya çıkmıştır.

Ancak tehlike haritası risk haritası anlamına gelmemektedir. Risk haritası olması için bu tehlike haritası üzerinde yapıların, nüfusun deprem anında etkilenme durumunu bilmek, ekonomik kayıpları saptamak ve depremin çevreye vereceği zararları hesaplayıp bu zarar ve kayıp sonuçlarını gösteren haritaları oluşturmak gerekmektedir"dedi.

Muğla'nın Deprem Master Planı'nın en kısa sürede topluma açık, şeffaf, iyileştirme ve geliştirmeye uygun, daha sonraki ihtiyaçlara esnek bir şekilde cevap verecek yapıda hazırlanması gerektiğini belirten Başkan Aygın, "Muğla ilinin kurulu olduğu zeminin jeolojik özelliklerini ve aktif fayların konumlarını değiştirilmesi mümkün olmamakla beraber deprem hasarlarına karşı alınacak önlemler ile maddi hasar, can ve sosyo-ekonomik kayıpların makul seviyelere indirilmesi mümkündür. En son yaşadığımız İzmir depremi gösterdi ki İzmir'e 70 kilometre uzakta bir deprem, İzmir'de birçok bina yıkılmasına sebebiyet verdi. Bu da yapı zemin-etkileşimini önceleyerek mevcut yapı stoğunun analizinin ivedilikle yapılması gerektiğini bir kez daha hatırlattı. Muğla'nın Deprem Master Planı'nın en kısa sürede topluma açık, şeffaf, iyileştirme ve geliştirmeye uygun, daha sonraki ihtiyaçlara esnek bir şekilde cevap verecek yapıda hazırlanması gerekmektedir. Bu hususta kent yerel yöneticilerine, kentsel planlama, arazi kullanımı ve yapıların denetimi konusunda önemli görevler düşmektedir" diye konuştu.

Aygın, Muğla Deprem Master Planı'nın merkezi yönetim, belediye, sivil toplum kuruluşları, TMMOB bileşenleri olan tüm meslek örgütleri ve vatandaşlar arasında bir ‘toplumsal sözleşme’ kimliği taşıması gerektiğini ifade ederek, "Toplumu uyarmak ve yerel yönetimleri harekete geçirmek üzere teknik destek vermek mesleki sorumluluğumuz arasındadır. Deprem Master Planı çoklu meslek disiplinlerinin bir arada çalışması ile hazırlanmalıdır. Planın ilk adımı olarak belediyelerin kendi alanlarında deprem tehlikesini ortaya koyan jeolojik, jeofizik ve geoteknik çalışmalar ile mikrobölge tehlike haritalarını hazırlatması gereklidir. Bu, binalarda yapılacak deprem dayanımı incelemesi çalışmalarının temel altyapısını oluşturacak ilk adımdır.

Muğla'da olası bir deprem tehlikesine karşı mevcut yapıların deprem güvenliklerinin incelenmesi ve yeterli güvenliğe sahip olmayan yapılar için teknik, hukuki, sosyal ve mali açılardan uygunluk gösterdiği taktirde gerekli güçlendirme önlemlerinin önerilmesi ve alınması bununla birlikte diğer teknik, sosyal, idari, hukuki ve mali önlemlerin belirlenmesi öncelikli konulardır.

Kontrol dışı ve hızlı şehirleşme, hatalı şehir ve bölge planlaması ile yanlış inşaat teknik ve uygulamaları, yetersiz alt-yapı ve çevresel bozulma, imar barışı gibi alınana hatalı kararlar deprem riskinin yüksek seviyelere ulaşmasına yol açmış bulunmaktadır" dedi.

İnşaat Mühendisleri Odası Muğla Şube Başkanı Aygın, "Muğla’daki bina türü yapıların deprem dayanımlarının incelenmesindeki temel amaç, olası büyük bir depremde binaların hasar görme olasılıklarının tekil bina bazında tahmin edilmesi ve özellikle hasar görme olasılığı can kaybına neden olabilecek derecede yüksek olan binaların ve bu binaların bulunduğu alanların tespit edilmesi olmalıdır. Muğla genelinde deprem etkisi baz alındığında mevcut yapı stoğunun değerlendirilmesi uygun parametreler bu konuda eğitimli inşaat mühendisleri ile güvenilir ve hızlı sonuçlar verecek şekilde yapılmalıdır. Bunun için İnşaat Fakülteleri'ndeki akademisyenlerce hazırlanan 1999 Marmara depremi sonrası pilot bölgelerde uygulanan hızlı durum tespit yöntemleri bulunmaktadır. Hızlı gözlem yöntemi ile konusunda uzmanlaşan inşaat mühendisleri yapının taşıyıcı sistemi baz alınarak kısa sürede ve sınırlı sayıdaki parametre ile veri girişi gerçekleştirir. Bu mevcut yapı stoğu için ön sıralama yapmayı kolaylaştırmaktadır. İkinci aşamada ise ön değerlendirmede ilk sıralarda olan yapıların ya da bu tür yapıların çoğunlukta olduğu bölgelerin tespiti ile başlamaktadır. Birinci kademeye oranla daha ayrıntılı yapılan bu çalışmanın amacı nihai kararı vermeye olanak sağlayacak performans analizi değerlendirmelerini güvenilir bir şekilde yapmak ve 3. kademe çalışmaya az sayıda şüpheli yapı bırakmaktır.3. kademe çalışma 1. ve 2. çalışmalardan farklıdır. Burada çok katlı yapılar, sıvılaşmanın olabileceği zeminlerdeki yapılar (Gölcük 'de yaşandığı gibi oturma ya da farklı oturmaların görüldüğü), okul, hastane, itfaiye gibi 1. derece önem arz eden yapılar ve 2. kademe değerlendirme ile gelen yapılar konusunda uzman inşaat mühendislerince Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği'ne göre analizini yapılmalıdır. Bu analiz sonuçlarında mevcut yapı stoğuna ait durum tespiti yapılmış olur. Böylece yapılara ait risk seviyeleri belirlenerek yapısal önceliklerin belirlenmesi (yıkım, güçlendirme) sağlanmış olur" diye konuştu.

Aygın, "Depremde önem arz edecek olan yollar, tüneller, okullar, hastaneler, valilik ve kaymakamlık binaları gibi deprem sonrasında kullanılabilecek yapılardan başlayarak olabildiğince çok mevcut yapı stoğu için hızlı performans değerlendirmeleri yapılmasıdır. Sonrasında öncelik belirlenerek ilk aşamada ileri düzey hasarlı çıkan yapıların deprem mühendisliği konusunda yetkin mühendisler tarafından yönetmelikte verilen performans hedeflerine göre detaylı deprem risk analizini yapılmasını ve nihai kararın verilmesidir. Meslek disiplinimiz çerçevesinde Muğla Büyükşehir Belediyesi başta olmak üzere tüm ilçe belediyelerinin afet yönetimi ve Deprem Master Planı çalışmalarında bulunmanın mesleki ve insani sorumluluğumuz olduğunu bildirdiğimizi kamuoyu ile paylaşırız" dedi.


Kaynak: Cavit Akgün