Zerdeçal rizomları, İmmu-Nat Ar-Ge Çiftliği'nde 8 bin saksıda mart ayında toprakla buluşturuldu.
Aralık ayında zerdeçalın hasadını yapan Akar, üründen yüksek verim aldı.
Akar, ürünün katma değerinin daha da yükselmesi ve bölge ekonomisine katkı sağlamak amacıyla yeni ürünler geliştirme arayışına girdi.
Kurduğu Ar-Ge çiftliğinde zerdeçalın kurusunu ve tozunu yapan Akar, daha sonra ürünün suyunu, dondurmasını, çayını, reçelini ve cipsini üretti.
'SALGIN DÖNEMİNDE ZERDEÇALA TALEP ARTTI'
Tarım ve Orman İl Müdürü Barış Saylak Milas, Bodrum ve Datça ilçelerinde zerdeçal yetiştirilmeye başlandığını ve bu yıl ilk hasatların yapıldığını söyledi.
Saylak, amaçlarının, katma değeri yüksek sebze ve meyve üretimiyle çiftçinin refahının artırılması olduğunu dile getirdi.
Barış Saylak, zerdeçal ve zencefilin özellikle Kovid-19 salgınıyla birlikte tüm dünyada şifa kaynağı olarak gösterildiğine ve büyük ilgi gördüğüne dikkati çekerek, "Biz de bu amaçla bölgemizde tıbbi aromatik bitkiler başta olmak üzere zerdeçal ve zencefil üretimine büyük önem verdik. Zerdeçal da ayrıca bir şifa kaynağı. Son yıllarda popülerliğinin artması ve sağlık üzerindeki pek çok etkisinin bilim dünyasınca kanıtlanmasıyla birlikte tüketimi de artmıştır. Bu nedenle salgın döneminde daha çok tüketilerek fiyatı da arttı." dedi.
Bölgede yetiştirilen ürünlerin ambalajlanmış, marka değeri ve katma değeri yüksek ürünler olarak üreticisine gelir sağlaması için Ar-Ge çalışmaları yaptıklarını söyleyen Saylak, "Üreticinin büyük çabalarla ürettiği ürün bir marka değeri kazanmaz, üretici emeğini almazsa tarımsal üretim orada durur. Biz bölgemizde ürettiğimiz ürünleri yan ürünleriyle bir marka haline getirip değer kazanması için çaba gösteriyoruz." diye konuştu.
Saylak, üreticilerin zerdeçaldan ürettiği birçok ürünü Muğla markası olarak ulusal ve uluslararası pazarlara sunmanın en büyük hedefleri olduğunu ifade etti.
Adnan Akar da Milas ilçesinde bitkisel ve aromatik bitkilerin değerlendirilmesi amacıyla Ar-Ge çiftliği kurduklarını söyledi.
Amaçlarının tıbbi ve aromatik bitkilerin yetiştiriciliği yaygınlaştırmak ve bölgesel kalkınmaya katkı sağlamak olduğunu belirten Akar, "Burada kullandığımız tıbbi ve aromatik bitkiler bölgemizde yetiştirilecek. Dışa bağımlılığın engellemesi için bölgesel ve kırsal kalkınmanın desteklenmesi için bu çaba içine girdik." dedi.
Bu çerçevede zerdeçal ve zencefil yetiştirmeye başladıklarını, amaçlarının sadece ürün yetiştirmek olmadığını, farklı formatlarda ürün yapabilmek için çalışma yürüttüklerini ve bunu başardıklarını anlatan Akar, şunları kaydetti:
"Kurduğumuz Ar-Ge çiftliğinde daha önce Hindistan'dan gelen zerdeçalın üretimini ve hasadını yaptık. İlk etapta kuruttuğumuz zerdeçalları yarı mamul olarak iç ve dış piyasaya sunduk. Bunun tozunu yaptık ve şu an aktariyelerde bulunuyor. Bunun da ötesine geçerek zerdeçalı, taşlaşmadan ham olarak rende metoduyla çay formatında içilebilecek hale getirdik. Bu ürün ilk kez üretildi. Yine rendeleme metoduyla cips yaptık. Taze bir zerdeçal suyu kimse içmemiştir, biz şimdi onu da yaptık. Türkiye ilk kez zerdeçalın reçeliyle karşılaşacak. Bizim buradaki esas amacımız, zerdeçalı yurt dışından getirmeden, kendimiz üretip, marka ürünler yapıp bölgemize ve ülkemiz ekonomisine katkı sağlamak. İlk denememizde bunu başardık. Önümüzdeki yıllarda bölge çiftçilerimizin de bu ürünü üretmeye başlamasıyla çok sayıda yan ürünü üretip ülke pazarına kazandırabiliriz. Biz bu ürünleri önümüzdeki yıldan itibaren çevre halkıyla beraber ulusal ve uluslararası pazara girecek şekilde hazırlıyoruz."
Kaynak: İHA
