Raporun sonuç bölümünde şu ifadeler kullanıldı: "Ülkemizin çoğu yerleşimleri gibi Muğla da diri fay üzerinde yer alan ve deprem tehdidi altında yaşayan bir ilimizdir. Depremler yer sarsıntısı yarattıklarında çok uzak alanlarda bile yıkıma neden olabilmektedir. Yer sarsıntısının şiddeti depremin uzaklığı ve büyüklüğünün yanı sıra zemin koşullarından da önemli oranda etkilenmekte ve zayıf mühendislik özelliklerine sahip zeminler deprem dalgalarının genliğini artırarak üstündeki binalara aktarmaktadırlar. Mikrobölgeleme çalışmaları ve deprem senaryoları ile bir bölgede zemin yapısı ve depremin yaratması olası yer sarsıntısı belirlenebilir. Bir yapı beklenen yer sarsıntısına göre ve geçerli en son Bina Deprem Yönetmeliği koşullarına uygun olarak inşa edilirse can kayıplarına yol açmaz.

Depremden yüzey faylanması sonucu zarar görecek yapılar için alınabilecek en temel tedbir diri fayların yerlerinin hassas bir biçimde belirlenmesi, bu faylar üzerindeki alanların zaman içerisinde boşaltılarak yapı ve nüfus yoğunluğunun azaltılması, gelecekte bu alanlar için yapı sınırlaması getirilmesi ve imar planlarının zemin koşulları ve yüzey faylanması tehlikesine uygun olarak yapılmasıdır."

ÇÖZÜM ÖNERİLERİ SIRALANDI

Çözüm önerileri bölümünde şunlar paylaşıldı: "Fayların geçtiği yerlerin ve deprem karakteristiklerinin tam olarak belirlenmesi, Ege veya Akdeniz içinde meydana gelebilecek depremlerin oluşturabileceği olası tsunami etkileri de dikkate alınarak Muğla ili kıyı yerleşim alanlarının planlarının, olası tsunami etkileri de göz önüne alarak yeniden yapılması, afet olasılıkları ışığında Deprem Master Planı’nın hazırlanması, aktif fay zonlarının sakınım bantı içinde kalan alanların 1. Derece doğal eşik değerler arasına alınması gerekmektedir."

MUĞLA'YI ETKİLEMİŞ OLAN ÖNEMLİ DEPREMLER

"Muğla ili, Batı Anadolu’nun önemli diri jeolojik yapılarından biri olan ve Gökova Grabeni1 kuzeyinde ve Yatağan-Muğla fay zonu üzerinde yer alır. Bölgede gerek Gökova Grabeni, gerek Yatağan-Muğla fay zonu, Fethiye ilçesi içerisinden geçen Fethiye-Burdur fay zonu ve Ege Denizi içerisinde bulunan faylardan kaynaklı çok sayıda yıkıcı deprem meydana gelmiştir.

MÖ 227, MÖ 198 ve MS 142-144 tarihlerinde Muğla ve civarında büyük depremlerin yaşandığı bilinmektedir. 1631 Milas ile 1851 ve 1896 Muğla depremleri dikkat çeken depremlerdir. 1631 depremleri bilhassa Milas çevresini defalarca sallamış ve hasara yol açmıştır. 1851 depremi de olasılıkla tek bir deprem olmayıp birbirini izleyen bir depremler serisi olarak gelişmiş ve Muğla’da hasara yol açmıştır. En son tarihsel deprem ise 19 Nisan 1896 tarihinde Muğla kent merkezi ya da yakınında meydana gelmiş Milas ve Muğla’da öneli hasra neden olmuştur. Depremin artçıları 22 Nisan’a kadar sürmüş, 29 Nisan’da ise bir deprem daha gerçekleşmiştir. Tarihsel dönemde bilhassa 19. yüzyılın ikinci yarısında Muğla il sınırları içerisinde 50 den fazla depreme ait kayıtlar vardır: Bunların bir kısmı il merkezinde, çoğu da Fethiye, Bodrum gibi ilçelerde hasara yol açmıştır."

"MUĞLA YATAĞAN FAY HATTI 6.8 DEPREM ÜRETEBİLİR"

"Aletsel dönemde (1900 sonrası) de Muğla ve yakın çevresinden çok sayıda irili ufaklı depremler gelişmiştir. Ancak bunların il merkezine yakın olanlarının büyüklüğü genellikle 6 nın altında kalmıştır. Muğla’da net olarak bilinen ve kent merkezinde yüzey faylanmasına neden olan bir deprem bilinmemektedir. Ancak, Muğla kent merkezi içerisinden geçen fayların büyük depremler üretme ve yüzey faylanması oluşturma kapasitesi vardır. Fay boylarından hareketle yapılan hesaplamalar Yatağan-Muğla fay zonunda bulunan fay parçalarının 6.8 e varabilecek büyüklükte deprem üretme potansiyelinin olduğunu göstermektedir.

Batı Anadolu’da bu büyüklükteki depremlerde yüzey kırığı oluşturduğu bilinmektedir, bu nedenle Muğla ilimiz yüzey faylanması tehlikesi altındaki illerimizden biri olarak değerlendirilmekte, bilinmezlikleri ortadan kaldıracak diri fay üzerindeki çalışmaların hayati öneme sahip olduğu vurgulanmaktadır."



Kaynak: Altar Zeyhan

HANGİ İLÇEDE NE KADAR HASAR VAR? HANGİ İLÇEDE NE KADAR HASAR VAR?