Muğla'nın Datça ilçesinde, Temmuz ayı ortalarında taze süt badem ile başlayan ve daha sonra sırasıyla kaba badem ve ak badem ile devam eden hasat, nurlu badem ile sona erecek. Datça'nın kırsal Hızırşah, Eski Datça, Karaköy, Mesudiye, Sındı, Yazı ve Yaka mahallerinde toplam 1200 hektarlık alanda badem yetiştiriciliği yapılıyor. Ocak ve şubat aylarında çiçeklerini açan badem ağaçları, ilk kez mart ayında çağla bademleriyle tüketiciyle buluşurken, temmuz ayının ortalarında süt ya da buzlu olarak da adlandırılan taze badem, ağustos ve eylül aylarında ise kuru badem hasadı ile üreticinin yüzünü güldürüyor. Datça'da her yıl 800 ton civarında çağla badem, 1500 ton civarında ise süt ve kuru badem üretimi gerçekleştiriliyor.

Datça'nın, iri ve standart boyu ile lezzetinin yanı sıra dağlık ve çok kısıtlı alanlarda yetişmesi nedeniyle çok az miktarda üretildiği için en çok tercih edilen badem türü olan nurlu bademe, coğrafi işaret tescili işlemleri sürüyor. Muğla Ticaret ve Sanayi Odası'nca Türk Patent Enstitüsü'ne tescil başvurusu yapılırken, analiz raporların ardından nurlu bademin tescillenmesi bekleniyor.

'BADEMCİLİĞİ GELECEĞE TAŞIMALIYIZ'

Datça'da nurlu badem üreticilerinden Gürkan Uzun (40), ilçede bademlik alanların azalmasından yakındı. Genç neslin badem üreticiliği yapmak istemediğine dikkat çeken Uzun, "Datça'da babadan kalan bir meslek olan bademciliği halen ailecek sürdürüyoruz. İlçede bademlikler giderek azalıyor. Yeni nesil, ne yazık ki artık badem üreticiliği yapmıyor. Gençlere tavsiyem, babadan yadigar bademciliği hep beraber el birliği ile geleceğe taşımalıyız" dedi.

'HASAT, NURLU BADEM İLE SONA ERECEK'

Datça'da badem hasadının yaklaşık bir ay önce başladığına değinen Uzun, "Datça'da badem hasadı, yaklaşık bir ay önce, üçüncü sınıf olarak adlandırılan Kaba badem hasadı ile başlamıştı. Ardından ikinci sınıf olan, ak bademin hasadı yapıldı ve on gün önce sona erdi. Şimdi, nurlu badem topluyoruz. Artık son bir haftamız kaldı ve bu ürünleri toplamamız lazım. Ürünü zamanında ağaçtan düşürmek kaliteyi artırır. Gecikme olursa, içinde kararma olur. İç kabuğun bir an önce soyulması ve üç gün içinde sergide kurutulması gerekiyor. Bademi, ağaçtan toplamak tamamen insan gücü ile oluyor, işçi bulamıyoruz, çünkü herkesin yapacağı bir iş değil. Zamana karşı yarışıldığı için herkes kendi ürününü topluyor" diye konuştu.



SADECE DATÇA'DA YETİŞİYOR

Nurlu bademin Datça'ya özgü bir ürün olduğunu dile getiren Uzun, "Nurlu badem, Türkiye'nin her yerinde yetişmez. Datça'nın da dağ eteklerinde teraslarda yetişir. Rutubet, çiğ, fazla yağmur ve lodosa karşı çok hassas bir badem olduğu için çok kısıtlı bir alanda, çok zor şartlarda yetiştiriliyor. Bu nedenle satışını tüccar aracılığıyla değil, üreticiden tüketiciye ulaşmasını istiyoruz. Nurlu badem şu an kilosu 160 TL'den perakende olarak satılıyor. Tüccar 100-110 TL'den alıyor. Bu da en kilo başına 50 TL kayıp anlamına geliyor. Datça'nın en değerli ve dünyanın en kaliteli ve kalorisi yüksek olan bademini yetiştirmeye ömür boyu devam etmeyi düşünüyorum" dedi.

'BADEM AĞACI ÇOCUK GİBİDİR'

Datça'nın en eski badem üreticilerinden biri olan Osman Feridun Uzun (73), ilerleyen yaşına rağmen tarladan kopmadığını belirtirken, "Badem ağacı çocuk gibidir, Bakımı meşakkatlidir. Çok iyi bakım ister. Üç sene dibini sürmezsen, badem ağacı ölür. Budamak, gübrelemek, hasat yapmak gerekir. Uzun iştir, herkes bademcilik yapamaz. Nurlu bademin özelliği, standart aynı boyda olması, dolgun ve lezzetli olmasıdır. Nurlu badem, diğer bademlere benzemez. Her yerde yetişmez, dağlık yüksek ve havadar yer ister. Ağaç sayısı çok sınırlıdır ve ürün de az olur. Ürün az olduğu için fiyatı da pahalı olur" diye konuştu.

Kaynak: DHA

PROF. DR. NACİ GÖRÜR’DEN DATÇA DEPREMİ AÇIKLAMASI PROF. DR. NACİ GÖRÜR’DEN DATÇA DEPREMİ AÇIKLAMASI