MHP Muğla milletvekili adayı Özlem Balcı, Ortaca’da saha çalışmaları yaptı. Haber 48’deki program öncesinde “Seçim Özel” yayın ekibinin pazar yerinde vatandaşlarla yaptığı röportajlarda kendisine yönelik sorularda öncelik ekonomi ve eğitim üzerineydi.  
Vatandaşlardan gelen soru ve talepleri yanıtlayarak sözlerine başlayan MHP Muğla Milletvekili Adayı Özlem Balcı; “Muğla’ya özel bir danışmanım olsun istiyorum.” dedi. Özlem Balcı, Haber48’de yayınlanan programda şu ifadeleri kullandı.

BANA BİR FIRSAT VERMELERİNİ İSTİYORUM
“Vatandaş geçmiş deneyimlerinden yola çıkarak haklı tabi. Ben de sahaya çıktığımda zaman zaman 5 sene yoksunuz seçim zamanlarında geliyorsunuz tarzında eleştiriler alıyorum diğer partilerden adaylara yapıldığı gibi. Bu konuda çok haklılar. Kaldı ki siyasete girmeden önce ben de bu konudan mustarip bir vatandaşım. Zamanında benim de gittiğim halde göremediğim veya ulaşamadığım milletvekilleri oldu. Benim de aslında çıkış noktam burası. Her ne kadar konservatuar okudum ve oyunculuk yaptımsa da siyaset bilimi okudum. Dolayısıyla neden olmasın dedim ve ben de elimi taşın altına koydum. Bu nedenle bu serzenişlerinde çok haklılar ve bana bir fırsat vermelerini ve yaşayıp görmelerini istiyorum. Sadece bunun için bile Muğla’ya özel bir danışmanım olsun ki onların sorunlarını doğrudan bana aktarabilsin istiyorum.”

İNSANLARIN KALBİNE DOKUNDUĞUMA İNANIYORUM
“Ben zaten şimdiden belli ediyorum. Pazarda veya sosyal medyada da görüyorlar ben insanların kalbine dokunabildiğime inanıyorum. Konuşurken gözlerinin içine bakıyorum veya sarılıyorum. İnsanın kalbinden gelen bu sevgi sahte olamaz. Sevgi varsa vardır, yoksa yoktur.” 

BU ÜLKE İÇİN HEPİMİZİN BİR ŞEYLER YAPMASI GEREKİYOR
Ben şu anda adayım, asıl olan halkımız ve onlar ne söylerse doğrudur. Evet, ekonomi bozuk mu bozuk. Ama önce bir pandemi dönemi atlattık, peşinden asrın felaketi deprem felaketini yaşadık. Ekonomideki kötü gidiş sadece bizde değil tüm dünyada vardı. Şu anda devletimiz bütün imkânlarını ve kuvvetini harcıyor. Burada Sezar’ın hakkını Sezar’a vermek gerekiyor. Bu daha çok muhalefetin eleştirisi. Çok mu iyiyiz belki değiliz ama bu hep böyle olacak anlamına gelmez. Bizim hepimizin bu ülke için bir şeyler yapmamız gerekiyor. Hatta ben şöyle söylüyorum MHP ülkenin emniyet sübabı. Cumhur İttifakı olarak biz güçlü olursak ve güçlü ilerlersek her şeyin üstesinden geliriz. Her şeyi daha iyi hale getirebilecek güçteyiz.” 

MUTSUZ KADIN OLSUN İSTEMİYORUM 
“Eğitimle alakalı eleştiriler de geliyor dediniz. Ben başından beri söylüyorum. Okuma yazma seferberliği, kadınlarımızın küçük yaşlarda evlendirilmeleri bizim ülkemizin sorunları arasındadır. Mesela kırsal kesimde veya pazarda köylü teyzelerle konuştuğumda ben cahilim okuma yazma bilmiyorum dediklerini duydum. Oysa cahillik o değil, belki de o teyzemiz hepimizden daha bilgili çıkabiliyor. Daha mantıklı ve akılcı konuşabiliyorlar ama okuma yazma bilmiyorlar. Bu sadece bizim kırsalın değil tüm ülkede kırsalın sorunu ve bu nedenle kadınlara yönelik bir okuma yazma seferberliği başlatacağız. Kesinlikle mutsuz kadın olmasın istiyorum. Kadın mutlu olduğu zaman mutlu eder, eğitimli olduğu zaman eğitimli çocuklar yetiştirir ve o çocuklar da geleceğimizdir. Şu anda mesela sağlık sektöründe doktorumuza yönelik şiddetin altında yatan da eğitimsizliktir. Kadın cinayetleri de öyle. Ben Muğla’da herkes mutlu olsun, hedefine ulaşabilsin ve hayallerine kavuşabilsin istiyorum.” 

MUĞLA’YA ÜÇ HİLALİ YÖRÜK KADINLARIYLA DİKECEĞİZ
“Özellikle çok çalışkan ve bilgili Yörük kadınlarının sesi daha çok çıksın istiyorum. Ben yörük kadınlarının gücüne inanıyorum. Muğla’da onlarla beraber üç hilali dikeceğimize inanıyorum. 

ÜRETİM, BÖLGENİN BOŞA AKAN SUYU VE GÖCEK TÜNELİ
“Üretim anlamında da ülkemizin her tarafına yansıyan sorunlar var. Tarım arazilerinin imara açılmasıyla ilgili benim Seydikemer’şe i,lgili bir hayalim var. Merkezi yerlerdeki imarlaşmanın iptal edilip dağların eteklerinin imara açılması... Orada üretimin daha da artırılması gerekiyor. Bence tüm ülkede tarım arazileri korunmaya alınmalıdır. Yanı sıra su sorunumuz var. Dağlardan gelen su boşa akıyor ve denize dökülüyor. Boşa akacağına oraya bir gölet yapabiliriz. Oradan gelen suyla tarım arazileri sulanabilir. Küresel ısınmayla birlikte gelecekteki en önemli sorunumuz sudan kaynaklı olacak. Dolayısıyla Seydikemer’de böyle bir görev planım var, çünkü halkımız da böyle istiyor. Verimli topraklara beton atmanın anlamı yok. Milli gelirden alınan paya bakıldığında geçmiş 20 yıl öncesinde böyle bir sorun yoktu. İlçeler arasındaki dağılıma baktığımızda aynı sorun aslında Bodrum’da da var. Bodrum turizmden kazanıyor evet ama Seydikemer’de kazanıyor. Orada Saklıkent diye bir yer var onu da bulan yine Yörükler oldu. ” 

 “Kırsaldaki hanımlarımızın okuma yazma konusunda eksiklikleri var. Önce eğitim diyorum. Türkiye’nin hiçbir yerinde tünel ücretli değil. Göcek tüneli ücretli. Biz belki ayda yılda bir defa geçiyoruz. Ama orada yaşayan, çalışan insanlar var. Sürekli oraya gidip gelmek zorunda olanlar var. Ben bir vatandaş olarak, şahsi olarak, vicdani olarak kendimi iyi hissetmiyorum. Dışardan gelen turistlerin de Fethiye ve Seydikemer’e gelişlerini olumsuz etkileyen tünelin ücretli olması durumu çözülebilir. İmkânsız diye bir şey yok. Sadece biraz zaman alacak. Eleştirilmesi gereken bir şey varsa eleştirmemiz gerekiyor.”

DEVLET BAHÇELİ’NİN MUĞLA MİTİNGİ VE ORTACA ZİYARETİ
Ortaca Belediye Başkanımız rica etti ve sayın liderimiz de kırmadı. Geçerken uğradık ama çok kalabalıktı. Ortaca’nın MHP sevgisi, liderimize olan sevgisi beni çok duygulandırdı ve çok etkiledi. Planlanarak bir miting yapılsaydı ne olurdu ben bilemiyorum. Çok güzeldi. Kilit noktalarda kilit sözler eden kahramanlara hayranım. Orada Alim Başkan orada kilit bir söz etti ki ben de olsam hayır diyemezdim. Bence Ortaca halkı Alim bey'e şükranlarını borçlular. Oradaki o kalabalığın toplanması, buraya gelinmesi spontane gelişti. Normalde liderimiz programları bozmaz, neyse program ona göre hareket eder. Hayatımın en güzel bir gününü geçirdim ben 4 Mayıs'ta.

YÖRÜKLÜĞÜMLE ÖVÜNÜYORUM
Neysem o'yum. Ben atalarımdan, dedelerimden yörüklüğümle, vatanseverliğimle ve dedemle çok övünüyorum. Dedemi anlatıyorum her yerde. Kurtuluş Savaşı'nda Batı cephesinin kahramanı olan Yörük Ali Efe vardır. Benim dedem Yörük Ali Efe'yle beraber sırt sırta çarpışan ve bizim için kahraman olan Güğlü Mehmet Efe'nin torunuyum ben. Tarihte ismi geçer. Fethiye'de müzemiz var bizim. Dayım zaten Yörük Dernekleri Başkanı, Yörük il beyi Kerimoğlu İsmail. Onun da müzesi var, Yörük çadırları var Fethiye'de. Ortaca'da Yörüklerin sesinin çıkacağından çok eminim. Ben bununla gurur duyuyorum. Yeri geliyor lastik ayakkabılarla geziyorum, şalvar giyiyorum, başörtüsü takıyorum. Zaten ben siyasete adım atmadan iki gün önce inek sağıyordum, tarlada meyve, sebzeyle uğraşıyordum, hayvanlarıma bakıyordum. 

SİYASETİN EĞİTİMİNİ ALDIM
İnsanlar "Sizin için bize filmci dediler" diyor. Tabi filmciyim. Seksenler dizisinde oynuyorum. Halk şunu söylüyor: "Filmci ne alaka?" Ama ben bu işin eğitimini aldım. Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler bölümünü bitirdim. Konservatuvar eğitimini aldım. Yani oyunculuğun da eğitimini alarak yaptım. Mesela veterinerlik yapmak isterseniz onun eğitimini almak zorundasınız. Doktor olmak istiyorsanız tıp okumak zorundasınız. Neden siyaset yapacak olan kişinin siyaset bilimi okuma zorunluluğu yok? Bence eğitim olarak burada da bir zorunluluk olması lazım.

CHP’DEN EMEKLİLER VE ASGARİ ÜCRETLİLER İÇİN YASA TEKLİFİ CHP’DEN EMEKLİLER VE ASGARİ ÜCRETLİLER İÇİN YASA TEKLİFİ

SEKSENLER DİZİSİ
Ben Seksenler setine gittiğimde o kıyafet ve makyaj üzerime giyiyor ve setten çıkana kadar Yıldız karakteri oluyorum. O rolü içime sindirerek oynadım. Seksenli yılların ailelerinin samimi, sıcak, komşuluk, mahalle ilişkisi… Şuanda biz asansöre bindiğimiz zaman birbirimize selam vermiyoruz. Biz hep bunu ön plana çıkardık. Birinin ihtiyacı olduğu zaman herkes koşardı. Galiba halkın da bu anlamda Yıldız ablalarının sevme sebebi bu. Ben dizide de siyaset yaptım. Ben orada da milletvekiliydim. Mesela kendi işimi kurdum. Patron oldum. Kadınlara subliminal bir mesaj verdim. "Kendi paranızı kazanın. Kendi gücünüz olsun." Güçlü bir kadını gösterdim ben. Biraz da Yörük kadınını gösterdim. Sürekli Fethiyeliyim diye orada lanse ettim. Fethiye'nin, Seydikemer'in, Muğla'nın ismini sürekli dizide geçirdim. Hatta bazen ben burada memleketimin adını söylemek istiyorum diyerek senaryoyu değiştirdim. Tanıtım açısından yararı olur diye düşündüm. 

BENİM UZMANLIK ALANIM KADINLAR
TRT'de sunduğum programda da kadınlarla beraberdim. Benim uzmanlık alanım kadınlarımız. Kadınların ne istediğini biliyorum. Neyi sevmediğini, neyi beklediğini biliyorum. Sanatçı gözlemleyen insandır. Ben gözlemliyorum. Tanıdığım bütün kadınların hikayeleri var. Onların yerine kendimi koyuyorum. 

MEMLEKETİMİN TANITIMINI YAPMAK BENİM MİSYONUM
Siyasete adım atmadan önce Seydikemer'in, Fethiye'nin ve Muğla'nın, memleketimin tanıtımı hep yapmak istedim. Alişan'ın programına çıkacaktım. Ben Seydikemer'de oturuyorum, buraya gelin dedim. Geldiler iki, üç gün misafir ettim. Yörük kınaları, düğünleri organize ettim. Yemeklerimizi tanıttım. Bahçedeki çiftçilik, hayvancılık halimi gösterdim. Orada sürekli Seydikemer, Muğla, Fethiye diye konu geçti. Ben kendime bunu misyon haline getirdim. Memleketimi tanıtmak istiyorum. 
Özel bir bankanın reklamlarında oynadım. Onda da Seydikemer'de çekilmesini şart koştum. Bu yapılmalı. Böyle bir şey yapmak için milletvekili olmaya gerek yok. 

ÇALIŞACAĞIZ, BU SEÇİMİ ALACAĞIZ
Seçim son 9-10 günde kazanılır dediler bana. Aslanın dişisi erkeği olmaz. Ben sokağa çıktım ve dedim ki ben Yörük kızıyım, biz çalışacağız. Yemek yemeyeceğiz belki ama 9-10 günde biz bu seçimi alacağız. Başka bir lüksümüz yok.

HDP MHP'DEN DAHA FAZLA OY NASIL ALABİLİR
Geçen seçimlerde bu kadar yörüğün yaşadığı, bu kadar milliyetçi olan bir yerde HDP, MHP'den nasıl daha fazla oy alır. Biz bunu kazanmak, başarmak zorundayız. Bu ülkeyi başka birilerini eline veremeyiz.
Mustafa Kemal Atatürk der ki; "Torosların eteklerine bakın, eğer hala orada bir Yörük çadırının dumanı tütüyorsa bu dünyada bizi hiç kimse yıkamaz." Ben de o dumanı tüttürmeye çalışan bir Yörük kızıyım. Benim arkamdan yürüyün ve biz Muğla'yı kurtaralım. Muğla'nın bize bir tane milletvekili borcu var. Ben hep pozitif düşünceyle, severek, saygıyla sayarak ilerledim. Seydikemerli, Fethiyeli, Muğlalı olduğum için de gurur duyuyorum. Yörüklüğümle de övünüyorum.