Roketsan, uzay alanındaki çalışmalarına bir yenisini daha ekledi. Uluslararası Uzay Federasyonuna üyeliği onaylanırken geliştirdiği roket, füze ve mühimmatlarla dünya savunma sanayisinde etkili bir oyuncu olarak tanınıyor. Ayrıca uzay alanında da önemli başarılar elde etmeye devam ediyor.

Roketsan'ın son başarısı, uzay ekonomisini canlı tutma ve uzay ekosistemini geliştirme amacıyla 1951 yılında Paris'te kurulan Uluslararası Astronotik Federasyonu (IAF) üyeliğinin onaylanmasıyla oldu. Yapılan üyelik Roketsan'ın uluslararası arenada tanınmasını sağlarken uzay çalışmalarına daha fazla katılmasını ve katkı sağlaması için önemli bir adım olarak görülüyor.

ROKETSAN ÜYELİK SERTİFİKASINI ALDI

Roketsan'ın IAF üyeliği, Türkiye'nin uzay çalışmaları alanında ne kadar önemli bir rol oynadığını ve uluslararası alanda tanınmış bir aktör olduğunu gösterdi. Şirket, uzay teknolojileri konusundaki çalışmalarını sürdürerek Türkiye'nin uzay alanındaki potansiyelini daha da artırmayı hedefliyor. 

Roketsan'ın Uluslararası Astronotik Federasyonu (IAF) üyeliği sertifikası, 74. Uluslararası Uzay Kongresi'nde Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de düzenlenen etkinlik sırasında teslim edildi. IAF Başkanı Clay Mowry tarafından imzalanan bu sertifika, Roketsan'ın IAF'a resmi olarak üye olduğunu doğruladı.

 UZAY SEKTÖRÜNDEKİ ÇALIŞMALARDA ÖNEMİ

IAF, dünya genelinde 75 ülkeden 500'ün üzerinde üyesiyle en büyük ve en önemli uzay organizasyonlarından biri olarak biliniyor. Her yıl düzenlediği Uluslararası Uzay Kongresi, uzay sektöründeki güncel gelişmelerin tartışıldığı ve paylaşıldığı bir platform sunar. Roketsan'ın bu organizasyona katılımı, şirketin uzay teknolojileri ve uzay araştırmaları alanındaki artan önemini ve katkısını yansıtıyor.

ROKETSAN'IN HEDEFİ 300 KM ÜZERİ

Şimşek-1 Uzay Fırlatma Sistemi'nin geliştirilmesi ve Uzay Fırlatma Merkezi'nin İğneada'da kurulması, Türkiye'nin uzay çalışmalarına katkı sağlama kapasitesini büyük ölçüde artıracağı düşünülüyor.

Roketsan'ın yeni sonda roketi, 100 kilogram faydalı yük kapasitesine sahip olmasıyla dikkat çekti. Bu, uzaya taşınabilecek çeşitli faydalı yükler için büyük bir potansiyel sunuyor. Ayrıca, 300 kilometrenin üzerinde bir irtifada gerçekleştirilecek olan yörünge-altı uçuş, Türkiye'nin uzay araştırmaları alanında önemli bir adım olacağı düşünülüyor.

Özellikle 400 kilogram ağırlığındaki bir uydunun 550 kilometrelik bir irtifada yerleştirilmesi hedefi, Türkiye'nin kendi uydu teknolojisini geliştirmesi ve uzaydaki bilimsel çalışmalara daha fazla katkı sağlaması için büyük bir fırsat sunuyor. Bu başarılar, Türkiye'nin uzay alanında daha fazla bağımsızlık kazanmasına ve uluslararası arenada daha fazla etki yaratmasına olanak tanıyacaktır.