Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Ankara'daki saldırı girişiminde bulunan ve ekipler tarafından etkisiz hale getirilen 2 teröristin Suriye'den geldiğini açıkladı. Fidan, teröristlerin Suriye'de eğitim aldıklarını belirterek, Irak ve Suriye'deki PKK/YPG'ye ait olan tüm altyapı, üstyapı ve enerji tesislerinin Türkiye'nin güvenlik güçlerinin meşru hedefi olduğunu ifade etti. Üçüncü tarafların bu tesislerden ve kişilerden uzak durması gerektiğini tavsiye eden Fidan, teröristlerin gerçekleştirdikleri eylemlerden pişman olacaklarını dile getirdi.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, KKTC Dışişleri Bakanı Ertuğruloğlu ile birlikte düzenlediği basın toplantısında, Ankara'da pazar günü gerçekleşen saldırı girişimi hakkında konuştu. İki teröristin birinin kendini patlattığını, diğerinin ise güvenlik güçleri tarafından öldürüldüğünü açıklayan Fidan, bu teröristlerin Suriye'de eğitim aldıklarını belirtti. Fidan, Irak ve Suriye'deki PKK/YPG'ye ait tüm altyapı, üstyapı ve enerji tesislerinin Türkiye'nin güvenlik güçlerinin meşru hedefi olduğunu ve üçüncü tarafların bu tesislerden ve kişilerden uzak durmaları gerektiğini vurguladı. Ayrıca teröristlerin gerçekleştirdikleri eylemlerden dolayı pişman olacaklarını dile getirdi.

DOĞU AKDENİZ VE KIBRIS RUM TARAFI

ÖZGÜR ÖZEL İLE ERDOĞAN GÖRÜŞME KARARINDA SON DURUM ÖZGÜR ÖZEL İLE ERDOĞAN GÖRÜŞME KARARINDA SON DURUM

Hakan Fidan, Doğu Akdeniz konusuna dair şu sözleri dile getirdi: "Rum tarafı iş birliğine yanaşmıyor. Doğu Akdeniz'deki enerji kaynaklarından faydalanmak için Kıbrıs'ta siyasi bir çözüm beklemek, hem bölge hem de dünya açısından uygun bir durum değil. KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar geçen temmuz ayında son derece yapıcı bir yaklaşım sergiledi. Çözümden bağımsız olarak daha yaratıcı yaklaşımlar getirme yöntemine dayanarak, aramızdaki siyasi anlaşmazlık hâlâ devam ediyor. Ancak bazı konular var ki her iki toplumun da bundan yararlanabileceği alanlar mevcut. Bunların başında hidrokarbon kaynakları geliyor. Ardından elektrik entegrasyonu, yenilenebilir enerji, su, düzensiz göç, mayın temizliği gibi meseleler bulunuyor. Aslında bunlar, günlük yaşamın akışında toplumların ve halkın büyük ölçüde çözüm beklediği alanlar. Ne var ki Rum tarafı, bu konularda iş birliği yapmaya yanaşmıyor. Bizim Türkiye olarak bakış açımız, KKTC ile aynı çizgide olup, siyasi bir çözüm beklentisi olmadan her iki tarafın eşit şekilde enerji potansiyelinden faydalanabileceği yönündedir."