Çikolata size ne hatırlatır bilmem ama benim hayatımda çok özel bir yeri var. Haydi buyurun bendeki hikayesine misafir olun…

Ben küçük bir kızken her akşam babam işten eve geldiğinde apartman girişinden zile basardı. Babamın geldiğini anlar hemen daire kapısını açar kim o diye seslenirdim. Nedense babam hooop diye cevap verirdi. Ben de bebek babam diye bağırırdım, apartmanda yankılanırdı sesim. Abla kızımmmm diye cevap verirdi. Koşup, terliklerini elime alıp, beklemeye başlardım kıkırdayarak. Hemen her akşam bir oyun gibi böyle şakalaşırdık babamla. Terliklerini giyip, ceketini asar ve hemen banyoya ellerini yıkamaya giderdi. Tabii ben de peşinden girip, havlu vermek bahanesiyle ellerini yıkayışını izlerdim. En çok keyif aldığım şey de buydu galiba. Boyum yetişmediği için klozetin kapağını kapatıp, üzerine çıkar ve onu izlerdim. Babamın elleri o kadar kirli olurdu ki, ellerini temizleyebilmek için her evde mutlaka olan toz temizleyicilerden kullanırdı. Önce suyla ıslatıp, sonra tozu döker köpürterek ovup arındırırdı ellerini. Suya değince kir akar, o güzel elleri tertemiz çıkardı ortaya. Bir gün çok merak edip sordum babama ellerinin neden bu kadar kirlendiğini. Babam gülümsedi ve para kazanıyorum da ondan kirli dedi. Anlamamıştım aslında ve babam elleri ne kadar kirliyse o gün o kadar çok para kazandığını anlattı bana. O zaman daha bir sevindim. Çünkü bu gece, dünden daha çok kir akmıştı ve daha çok para, daha çok sürpriz demekti. Bu da mutlaka ceplerinde benim için bir şeyler olduğu anlamına gelirdi. Çikolata diye bağırarak askıdaki ceketinin ceplerini kurcalamaya başlardım ve mutlaka küçücük bir tane de olsa çikolata olurdu o cepte. Hem de dünyanın en güzel, en tatlı, en helal çikolatası.

O gün bu gündür ne zaman bir parça çikolata yesem rahmetli babamı anarım, ardı sıra dua ederim ve şükrederim onun kızı olduğum için. Ya da bazen onu çok özlediğimde bir parça çikolata atarım ağzıma ve sımsıcak yüreğimde yeniden beliriverir canım babam. Hiç gitmemiş gibi, hep sımsıcak, hep sevgi dolu… Ben, babamdan çok şey öğrendim, herkes benim kadar şanslı olmayabilir ama ben son nefesine kadar dolu dolu babasını yaşamış biriyim. Hala, her nefes alışımda babamı yanımda duyumsarım ve her zaman babamın içimde yaşaması, yanımda olmasından bile daha önemli derim. O yüzden de diyorum ki; babalar asla ölmez ve gerçek sevgiler asla kaybolmaz.

Sevgi, saygı ve rahmetle…

Banu benim küçük kızım,
Gökte parlayan yıldızım,
Onu bir an göremezsem,
Yüreğimde artar sızım.

Hüseyin BALAT - 1979